Green Lantern - Yeşil Fener [2011]


1940'lı yıllarda başlayıp aralıklarla da olsa günümüze kadar devam etmiş olan çizgi roman serisi "Green Lanter - Yeşil Fener" hikayesinin ilk sinema uyarlaması olan filmde yönetmen koltuğunda Martin Campbell oturmakta. 

Milyarlarca yıl önce ölümsüzlerden oluşan bir ırk, var olan en büyük gücü kontrol ediyordu. İrade gücünün, zümrüt yeşili enerjisini. Evrenin muhafızları olan ölümsüzler, tüm varlıkları izleyip göz kulak olabilecekleri bir dünya inşa ettiler: Oa gezegenini. Evreni üç bin altı yüz sektöre ayırdılar. Gücünü iradenin enerjisinden alan bir yüzük, birer asker seçmesi için her sektöre gönderildi. Yüzük tarafından seçilmek için, o kişinin korkusuz olması gerekiyordu. Seçilen bu askerler, birlikte galaksilerarası barışın koruyucusu olan bir birliği oluşturuyordu: "Yeşil Fener Birliği". Birliğin yüzleştiği tüm tehlikeler içinde en önemlisi, Parallax olarak bilinen ve korkuyla beslenen varlıktı. Sadece efsanevi Yeşil Fener Abin-Sur bu canavarı kayıp gezegen Ryut'ta yakalayıp onu hapsedebilmeyi başarmıştı. 

Film yukarıdaki hikaye ile giriş yapar. Sonrasında ise Parallax'ın hapsedildiği yerden kaçması ve kendisini hapseden Abin-Sur'u ağır yaralaması ile devam eder. Ağır yaralanan Abin-Sur, en yakın gezegen olan Dünya'ya iniş yapar. Yerine, yüzüğü taşıyacak kişiyi seçmesi için yüzüğün enerjisini serbest bırakır. Ve güç, kendisine test pilotu olan ve de babasını trajik bir kaza sonrasında kaybetmiş olan Hal Jordan'u ( Ryan Reynolds ) seçer. Bu arada Parallax iyice güçlenmiş ve tüm evreni tehdit eder duruma gelmiştir. Tüm Yeşil Fenerler bir araya gelerek Parallax'ı durdurma çabası içindedir. Ancak insan olması sebebiyle zayıf görülen Hal Jordan, Yeşil Fener birliğinin tek umudu olup çıkacaktır.

Yazının başında da belirtmiş olduğum üzere 1940'lı yıllardan bu yana varlığını sürdüren bir çizgi roman hikayesinin beyazperdeye ilk kez taşınmış olduğu filmde, hikayenin biraz daha derinlemesine anlatılması gerektiği düşüncesindeyim. Zira filmde hikaye biraz oldu bittiye getirilmiştir düşüncesi bende ağır basmaktadır. Örneğin Yeşil Fener Birliği'nin en büyük düşmanı olan Parallax'ın tek filmde bu şekilde harcanması son derece yanlış bir tercih olmuştur. Hikaye, altı doldurulamadığı için adeta havada asılı kalmıştır. Hikaye olarak zayıf kalan film, aynı zayıflığı aksiyon ve görsel efektlerde de göstermektedir. Filmin finali dışında doğru düzgün bir aksiyon sahnesinin bulunmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Filmin Hal Jordan ile Carol Ferris arasındaki ilişkiye odaklanmış olan orta bölümünün anlamsız derecede uzun tutulması filmi sıkıcı bir yapıya büründürmüştür. Tüm bu sıkıcılığın içinde Parallax karakterinin de son derece kötü kurgulandığını da belirtmek isterim. Hikaye belirtmiş olduğum oldu bittiye getirme hadisesi Parallax'ın kurgulanmasında da kendisini göstermektedir.

Sonuç olarak filmi beğenmediğimi rahatlıkla söyleyebilirim. İzleyecek başka filmleriniz varsa bu filmi es geçebilirsiniz.


Green Lantern (2011) on IMDb

Google Plus'ta Paylaş

Mehmet Nar

Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
    Blogger YORUMLARI
    Facebook YORUMLARI

0 yorum :

Yorum Gönder