Sizi bilmem ama Jean-Claude Van Damme denildiğinde benim aklıma ilk gelen film, 1990 yapımı Lionheart - Aslan Yürek filmi olur. Ruhuyla, duygusallığı ve sağlam dövüş sahneleri ile belki de ünlü aktörün en başarılı ve unutulmaz filmi olabilir.
Gelelim filmimizin konusuna. Fransız ordusunda Kuzey Afrika'da lejyonerlik yapan Lyon Gaultier, kardeşinin Los Angeles'ta sokak serserilerince ölümcül şekilde yaralanması ile harekete geçecektir. Bağlı bulunduğu askeri birlikten kaçan Lyon, bir şekilde New York'a oradan da Los Angeles'a ulaşır. Ancak Lyon geç kalmıştır. Kardeşi ölmüştür ve arkada gözü yaşlı bir eş ve bir de dört yaşında bir kız çocuğu bırakmıştır. Artık Lyon'un tek amacı, kardeşinin ailesine bakmaktır. Para kazanmak zorunda olan Lyon, en iyi bildiği işi yapacaktır. Yasa dışı sokak dövüşlerine katılan Lyon, kısa sürede yeteneği ile bu karanlık dünyada yükselecektir. Ancak peşini ihanet ve geçmişi bırakmayacaktır.
Bazı filmler vardır kaç kere izlemiş olursanız olun, karşılaştığınızda yeniden sıkılmadan izlersiniz. İşten bu film de tam da bu tanıma uyan bir filmdir dersem yanlış söylemiş olmam herhalde. Aslında son derece basit bir hikaye üzerine inşa edilen film, düz bir çizgide sürprizsiz bir şekilde ilerlemektedir. Ancak yine de sağlam dövüş sahneleri ve duygusal yapısı ile film izleyenlerini kendisine hayran bırakmayı başarmıştır. Bunda tabi ki usta oyuncu Jean-Claude Van Damme'ın etkisi büyüktür. Zira filmin ve Lyon'un ruhunu mükemmel bir şekilde izleyicilere aktarmayı başaran Jean-Claude Van Damme, filmi adeta bir kaç seviye yukarıya çıkarmıştır. Tüm bunlara ilaveten Cynthia rolündeki Deborah Rennard'ın ve de Joshua rolündeki Harrison Page'in de yardımcı rollerde harika iş çıkardığını da rahatlıkla söyleyebilirim.
Sonuç olarak mutlaka izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum. İzlemediyseniz ilk fırsatta izlemelisiniz.
Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
0 yorum :
Yorum Gönder