Yönetmenliğini J.J.Abrams'ın yaptığı ve 2009 yılında vizyona giren Star Trek filmi ile 50 yıllık Star Trek macerası yeniden başladı. Genel olarak Star Trek hayranlarınca beğenilen bu yeniden başlangıcın şimdilik son halkası olan "Star Trek Beyond - Star Trek Sonsuzluk" filminde hikaye kaldığı yerden devam ediyor.
Kaptan James T. Kirk ( Chris Pine ) önderliğindeki "USS Enterprise/Atılgan" ekibi uzayın bilinmeyen köşelerini araştırmak için çıktığı beş yıllık keşif görevinden dönmektedir. Federasyonun en büyük yıldız üslerinden biri olan Yorktown'a iniş yapan Atılgan mürettebatını yeni bir görev beklemektedir. Uzayın henüz sınıflandırılmamış bölümünde yer alan bir gezegene iniş yapmak zorunda kalmış başka bir geminin mürettebatını kurtarmak için harekete geçen USS Enterprise/Atılgan ekibi, bilinmeyene doğru yola çıkar. Çıktığı bu görevde Federasyon merkezi ile iletişimi olmayacak olan Atılgan koca uzayda yalnız başınadır. Görev ilk aşaması başarılı bir şekilde sonuçlanır ve Atılgan, keşfedilmemiş gezegene sağ salim varır. Ancak sonrasında işler sarpa sarar ve Krall ( Idris Elba ) liderliğindeki uzaylılar Atılgan'a saldırır. Atılgan yok edilmiştir ve mürettebatın büyük bir kısmı Krall'a esir olmuştur. Kaptan Kirk, Chekov, Spock, Scotty ve Dr. McCoy bu saldırıdan ve esaretten kurtulmuşlardır. Gezegende karşılaştıkları Jaylah'tan aldıkları yardımlarla bir yandan esir düşen Atılgan mürettebatını kurtarmanın planlarını yapan Kaptan Kirk ve arkadaşları diğer taraftan da Krall'ın planlarını durdurmanın peşindedir. Ancak Krall, sahip olduğu güçlü ordusu ve silahları ile hiç de kolay lokma değildir.
J.J.Abrams'ın "Star Wars Bölüm Yedi: Güç Uyanıyor" filmi için Star Trek yönetmen koltuğunu "Hızlı ve Öfkeli" ( serinin 4.,5. ve altıncı filmlerini yönetmiş olan ) serisinden hatırladığımız Justin Lin'e bırakması ile birlikte aksiyon dozu ilk iki Star Trek filmine göre çok daha yüksek bir film izliyoruz. Seyir süresi boyunca temposu hiç düşmeyen film bu açıdan bilim-kurgu/aksiyon severleri fazlasıyla tatmin edecektir düşüncesindeyim. İyi düşünülmüş ve yaratılmış mekanlar, çok daha iyi kurgulanmış savaş sahneleri gerçekten çok başarılı. Ancak konu hikayeye geldiği zaman, ilk iki filmin gerisinde bir film olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Her ne kadar filmin hikayesi başlarda sürekleyici ve ilgi çekici olsa da zaman geçtikçe ve olaylar ilerledikçe aynı başarı çizgisi korunamamıştır. Ana hikayede kötü adam Krall'ın federasyona olan düşmanlığı, filmin final savaşı o kadar oldubittiye getirilmiş durumda ki hayal kırıklığına uğramamak elde değil. Tüm bunların üzerine hikaye olarak pek çok mantık hatasını da barındırıyor olması da cabası.
Sonuç olarak aksiyon olarak izleyenleri tatmin etse de benim açımdan hikaye olarak sınıfta kalmış olan bu filmi, yeni serinin ilk iki filmi hatırına izleyebilirsiniz.
0 yorum :
Yorum Gönder