New York sokaklarında amasız bir koşuşturmaca... Bakalım Simon ne diyor ?
Beyazperdenin en iyi aksiyon filmleri serilerinden biri de hiç şüphesiz başrollerinde Bruce Willis'in yer aldığı Zor Ölüm serisidir. İşte bu serinin üçüncü filmi ise ikinci filmden beş sene sonra yani 1995 yılında vizyona girmiştir. Pek çok sinemasever açısından belki de serinin en iyi filmidir.
Beyazperdenin en iyi aksiyon filmleri serilerinden biri de hiç şüphesiz başrollerinde Bruce Willis'in yer aldığı Zor Ölüm serisidir. İşte bu serinin üçüncü filmi ise ikinci filmden beş sene sonra yani 1995 yılında vizyona girmiştir. Pek çok sinemasever açısından belki de serinin en iyi filmidir.
Neyse filmin konusundan bahsetmek gerekirse. John McClane, çalkantılı hayatı yüzünden kendini alkole ve ağrı kesicilere vermiştir. Aslında Nakatomi Plaza ve Dulles Havaalanı olaylarından gösterdiği cesaret sonrasında bir halk kahramanı olarak görünse de bu kahraman sıfatına pek de uygun davranmamaktadır. Bir gün kendisini Simon olarak tanıtan bir suçlunun John McClane ile görüşememesi durumunda tüm New York'u havaya uçuracağı tehditi ile olaylar başlayacaktır. Simon'ın John ile geçmişten gelen bir husumeti vardır. John ile görüşen Simon, Amerikan oyunlarından biri olan "Simon der ki" oyununu oynamaya başlar. İlk görev basittir: John'un, önünde zencilerden nefret ediyorum yazılı bir tabela ile Harlem'de gezmesidir. Aksi takdirde Harlem'de çok büyük bir bomba patlayacaktır. Tabelayı alan John, Harlem'de dikilmeye başlar. Bu durumu gören Zeus, John'un Harlem'de öldürülmemesi için olaya müdahil olur. İlk görevi gerçekleştiren John, Simon'ın talimatları ile birlikte ikinci göreve yetişmek zorundadır. Ancak ilk göreve müdahil olan Zeus da oyuna dahil olmak zorundadır. Artık John ve Zeus görevden göreve koştururken, Simon'ın başkaca planları vardır. Artık kedi fare oyunu başlamıştır.
Üçüncü film, bence hikaye olarak ilk iki filmin kesinlikle bir kaç adım önündedir. İlk iki film, hikaye olarak birbirlerine çok benzemekteyken, üçüncü film bu yanı ile de bu filmlerden farklılaşmaktadır. Zira Simon'un planının anlaşıldığı ana kadar seyirci sürekli olarak merak içinde bırakılmıştır. Filmin en büyük artısı belki de bu sürprizli hikayesidir. Diğer taraftan Simon tarafından tasarlanan oyunların son derece zekice hazırlandığını ve bu oyunların seyirciyi meraklandırmak için son derece önemli olduğunu belirtmeliyim.
Üçüncü filmin bir diğer artısı da kesinlikle oyuncu kadrosuna eklenen Samuel L. Jackson'dır. Usta oyuncunun filme çok yakıştığını ve Bruce Willis ile mükemmel bir ikili olduğunu söylemeliyim.
Vizyona girdiği 1995 yılına göre düşünüldüğünde görsel efektler konusunda da iyi bir iş çıkarılmış olduğunu söylersem yanlış söylemiş olmam herhalde. Özellikle su borusunda kamyonlarla olan sahnenin son derece özenli bir çalışmanın sonucu olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Sonuç olarak aksiyon filmlerinden hoşlanıyorsanız, bu mükemmel seriyi mutlaka izlemelisiniz.
0 yorum :
Yorum Gönder