Autobothlar ve Decepticonlar arasında yaşanan mücadele beyazperdeye taşınmış durumda
Autobothlar ve Decepticonlar arasında yaşanan mücadeleyi anlatan, 1980'li yılların kült olmuş çizgi dizisi Transformers'ı sinemada izleyebilmek için 2007 yılına kadar beklemek gerekmiştir. Steven Spielberg ve Michael Bay'ın kafa kafaya vermesi sonucunda, ünlü çizgi dizi, bomba gibi bir girişle beyazperdeye taşınmıştır.
Filmin konusundan kısaca bahsetmek gerekirse. Cybertron gezegeninde Autobothlar ve Decepticonlar arasında yaşanan savaş, gezegenin sonunu getirmek üzeredir. Decepticonların lideri Megatron, savaşı kazanabilmek ve gezegenin hakimi olabilmek için Allspark isimli sonsuz yaşam kaynağı olan bir tılsımı ele geçirmeye çalışmaktadır. Ancak Autobothlar Allspark'ı bir şekilde Cybertron gezegeninden kaçırmayı başarmışlardır. Savaşın kazanılmasının anahtarı olan bu tılsımı bulmak için Megatron, ipuçlarını Dünyaya kadar takip eder. Burada hırslarına yenik düşen Megatron, kutupta bir yerde buzlar içine hapsolmuştur. Bir gün kaşif Archibald Witwicky kutup dairesi içinde büyük bir buluş gerçekleştirir. Aslında kendisi Megatron'u bulmuştur. Megatron, içinde kalan son yaşam enerjisi ile Allspark'ın yerini, Archibald Witwicky'nin gözlüklerine haritalandırır. Geçen zamanda bu gözlük Sam Witwicky'nin eline geçer. Para kazanmak ve araba almak için ilgili gözlüğü satışa çıkaran Sam, hiç beklemediği, uzaylı bir ırkla temasa geçmiştir. Zira Decepticonlar hem Megatron'u hem de Allspark'ı aramaya devam etmektedirler. Dünyada Decepticon faaliyetlerinin artmasıyla Autobothlar da Dünyaya gelir. Kısa zamanda Dünya üzerinde yıkıcı bir savaş başlayacaktır. İnsanları korumayı kendilerine görev edinen Autobothlarla kendi gezegenlerine güç sağlamak için dünyaları yok edebilecek olan Decepticonlar, bu sefer de kozlarını Dünya üzerinde paylaşmak zorunda kalacaklardır.
Efsane olmuş kült bir çizgi diziyi sinemaya aktarıyorsanız, bazı zorluklara göğüs germek zorundasınızdır. Zira bu konu ile ilgili beklentiler çok yüksektir ve işi elinize yüzünüze bulaştırmamanız gerekir. Bir de bunun üzerine Michael Bay ve Steven Spielberg gibi sinemanın iki efsanesinin bir araya gelmesi de eklenince, beklentiler adeta tavan yapmıştır. Bu bakımdan Transformers filminin az çok beklentileri karşılamış olduğunu söyleyebilirim. Hikayenin, aslına sadık kalınarak kurgulanması filmin belki de başarısının anahtarıdır. Sağlam hikayenin üst düzey görsel efektlerle harmanlanması ile seyir zevki tavan yapmaktadır. Ancak yine de bazı sahnelerde, özellikle aksiyonun çok yükseldiği sahnelerde görüntünün karmaşıklaştığını belirtmek isterim. Zira bu sahneler zaman zaman insanın gözünü çok yormaktadır ve anlaşılır olmaktan uzaktır.
Hikaye gayet başarılı bir şekilde ilerlese de filmin finalinin tam olarak bağlanamadığı düşüncesindeyim. Finalin aşırı zorlama olduğunu özellikle Sam Witwicky'nin neden bir binanın çatısına çıkmaya çalıştığını anlayabilmiş değilim. Bu sebeple finalinin daha iyi olabileceğini düşünüyorum.
Oyuncu kadrosunun son derece birbiri ile uyumlu olduğunu, Shia LaBeouf ve Megan Fox'un iyi bir ikili oluşturduğunu söyleyebilirim. Ancak Megan Fox'un sadece cinsel obje olarak kullanılmasından da rahatsız olduğumu belirtmek isterim. Tamam bence de Megan Fox iyi bir oyuncu değil ancak bu kadar göze sokar şekilde cinselliğin ön planda tutulması da rahatsız edici boyutlara varmaktadır. Böyle bir film için bu şekil bir tercihe gerek yok düşüncesindeyim zira efsane olmuş bir çizgi dizi uyarlaması olan film, kendisini her türlü izlettirir.
Robot dış görünüşlerinin ve bunları dönüşümlerinin son derece başarılı tasarlandığını, seslendirmelerin çok başarılı olduğunu da belirtmeliyim. Kısaca film görsel açıdan sınıfı geçmiş durumdadır.
Sonuç olarak, izlenmesi gereken filmlerden biridir. Küçüklüğümüzün robot kahramanlarını sinema perdesinde izlemek de ayrı bir zevk. İzlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
0 yorum :
Yorum Gönder