Transformers: Age of Extinction - Transformers: Kayıp Çağ [2014]

Transformers serisinin dördüncü filmi karşınızda

                                                                      
Yaşı, benim gibi otuzlu yaşların ortalarına yaklaşan sinemaseverler için özellikle erkek sinema- severler için Örümcek adam, Ninja Kaplumbağalar; Voltron ve Transformers gibi çizgi filmlerinin ayrı bir yeri vardır. Çünkü çocukluğumuzun ve ilkokul yıllarımızın büyük çoğunluğu bu çizgi filmleri izleyerek geçmiştir. İşte tüm bu duygular ışığında 2007 yılında ilk Transformers filmi vizyona girdiğinde ayrı bir heyecanlanmış ve sevinmiştim. İlk filmi takiben 3 tane daha Transformers filmi vizyona girmiş ve bizler de mest olmaya devam etmiştik.

Böyle bir girişin ardından Transformers serisinin dördüncü filmi olan Transformers: Age of Extinction – Transformers: Kayıp Çağ ile ilgili duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Serinin dördüncü filmi duyrulduğunda hem sevinmiş hem de şaşırmıştım. Şaşırmıştım çünkü; ilk üç filmde bir iki değişiklik dışında aynı olan oyuncu kadrosu bu filmde baştan aşağı değişiyordu. Sevinmiştim çünkü; Transformers efsanesi 3 filmle sınırlı kalmıyor, ayrıca Autobot- Decepticon savaşına ayrı bir grup olan ve benim de hastası olduğum Grimlock önderliğindeki Dinobotlar da katılıyordu. Bu bilgiler doğrultusunda ve fazla da spoiler vermemeye dikkat ederek filmin konusunu sizlerle paylaşmak isterim.

“ Son Chicago savaşı üzerinden 4 yıl geçmiş ve insanoğlu evrende yalnız olmadığı gerçeğiyle acı bir şekilde yüzleşmiştir. Kendi geleceklerini savunma işinin her filmde olduğu gibi Autobot’lara bırakılmaması sonucuna varan insanoğlu, Transformers’ların yapıldığı transformium elementini kullanabilmeye başlamış ve bu sayede kendi Transformers’larını üretmeye başlamışlardır. Tabi hammadde kısıtlı olduğundan dolayı insanoğlu da bu hammadde sorununu çözmek için kendi sonlarını getirme pahasına bilinmedik bir müttefikle işbirliği yapmak zorunda kalmıştır, Bu sırada kendi halinde bir tamirci ve mucit olan Cage Yeager ( Mark Walhberg ) ve kızı Tessa’nın ( Nicole Peltz ) hayatı; bir iş sonucunda satın aldıkları aracın, Autobot’ların lideri Optimus Prime’a dönüşmesiyle sonsuza kadar değişecektir.“

Sonuç olarak Transformers: Kayıp Çağ; konusu ile görsel efektleri ile esprilerinin yerinde ve dozunda kullanılması ile az da olsa Dinobot’ların görünmesi ile ( az da olsa diyorum çünkü film fragmanlarında ve afişlerinde sürekli Dinobot olgusu vurgulanmasına rağmen filmde Dinobotlara çok fazla yer verilmemiştir ) işin dönüp dolaşıp Megatron’a bağlanması ile Lockdown isimli karizmatik bir Transformers’ın varlığı ile ve diğer filmlerin aksine anlamsız yere uzatılmış savaş sahnelerinin bulunmaması ile bence serinin en güzel filmi olmuş. Tüm bunlara ek olarak baba-kız ve kızın erkek arkadaşı çekişmesi de gayet güzel ve esprili şekilde işlenmiş. Yine yan rollerde yer alan Stanley Tucci ve Titus Welliver de filme ayrı bir tat katmış durumda. Her ne kadar İMDB puanı 5.9 olsa da bence kesinlikle 7- 7,5 puanı hak eden bir film. Hala filmi izlemediyseniz, bir şekilde bu filmi temin edin ve izleyin. Pişman olmazsınız.

Google Plus'ta Paylaş

Mehmet Nar

Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
    Blogger YORUMLARI
    Facebook YORUMLARI

0 yorum :

Yorum Gönder