Son yılların en iyi Luc Besson filmi
Günümüz modern insanı, sahip olduğu beyim potansiyelinin ancak %10'luk bir kısmını kullanabilmektedir. Bu sebeple beyin, hala bir muamma olarak kalmaya devam etmektedir. Zira beynimizi %100 kullanabilseydik nasıl bir hayat yaşıyor olacağımız ise daha da büyük bir muammadır.
İşte Luc Besson'un yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlenmiş olduğu " Lucy " filmi de bu konudan hareketle çekilmiş bir filmdir.
Filmde Lucy ( Scarlett Johansson ) erkek arkadaşı yüzünden Mr. Jang ( Min-sik Choi ) liderliğindeki, uyuşturucu ticareti ile uğraşan bir çetenin eline düşer. Hayatta kalmak için bu çete adına kuryelik yapmak zorunda kalır. C.P.H.4 ( anne karnında, cenine iskelet sistemini oluşturmak için gerekli enerjiyi veren element ) isimli sentetik madde vücuduna yerleştirilir ve belirtilen yere götürmesi söylenir. Ancak vücuduna yerleştirilen bu madde bir şekilde kanına karışır. Bu olaydan sonra Lucy'nin beyin aktivitesi artmaya başlar. Artık kendisine yardım edebilecek tek kişi olan Profesör Samuel Norman'a ( Morgan Freeman ) ulaşmak ve ondan yardım almak zorundadır. Bu arada uyuşturucu çetesi de peşini bırakmamıştır.
İnsan beyninin sahip olduğu potansiyel üzerine pek çok film çekilmiştir. Bu tarz filmlere en iyi örneklerden biri de Robert De Niro ve Bradley Cooper'ın oynadığı ve 2011 yılında vizyona girmiş olan " Limit Yok " filmidir. Ancak Lucy, ne Limit Yok filmine ne de insan beyni üzerine çekilmiş olan bu tarz filmlere benzerlik göstermemektedir. Gerçekten de filmi izlediğinizde tarzı ve konusu itibariyle daha önce böyle bir film çekilmediğini düşüneceksiniz.
Hikayenin işlenişi, yerli ve yeterli kullanılmış aksiyon sahneleriyle ve özellikle Scarlett Johansson'un muhteşem oyunculuğu ile izlenmesi gereken bir film diyebilirim. Resmen Lucy'i iki farklı kişi oynamış desem yeridir. Zira filmin başındaki korkak Lucy ile filmin sonundaki ruhsuz ve duygusuz Lucy arasında dağlar kadar fark var.
Film ile ilgili pek çok yerde bahsedilen en önemli olumsuz eleştiri ise filmin sonunun tatmin edici olmaması denilebilir. Ancak bence filmin sonu, bağlanış açısından gayet başarılı. Film boyunca Profesör Samuel Norman'ın anlattıkları doğrultusunda film bir sonuca bağlanmış ve bu da tüm film için anlatım bütünlüğü sağlamıştır. Sonuç olarak tamamen bilinmeyen bir konu üzerine çekilmiş bir film ve yönetmen/yapımcı olan Luc Besson'un hayalgücünün bir ürünü. Bu sebeple niye böyle oldu veya neden böyle olmadı sorularına fazla takılmadan izlenmesi gereken bir film.
Sonuç olarak bilim-kurgu ve aksiyon filmlerini seviyorsanız izlemeniz gereken bir film. İzleyin pişman olmazsınız.
0 yorum :
Yorum Gönder