Çölde mahsur kalan bir aile ve bu ailenin ölüm kalım mücadelesi. Şiddetle tavsiye ederim.
İlk kez 1977 yılında tanıştığımız Tepenin Gözleri filmi, 2006 yılında yeniden aynı isimle karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu sefer daha vahşi ve çok daha fazla kanlı bir şekilde.
İlk kez 1977 yılında tanıştığımız Tepenin Gözleri filmi, 2006 yılında yeniden aynı isimle karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu sefer daha vahşi ve çok daha fazla kanlı bir şekilde.
Filmin konusundan bahsetmek gerekirse. Ethel Carter ( Kathleen Quinlan ) ve kocası Bob ( Ted Levine ) evlilik yıldönümlerini kutlamak için karavanla Ohio'dan Kaliforniya'ya bir gezi düzenlerler. Tüm aileyi yanlarına alan çiftimiz yola koyulur. Bu yolculukta kendilerine kızları Brenda ( Emilie de Ravin ), oğulları Bobby ( Dan Byrd ), büyük kızları Lynn ( Vinessa Shaw ), Lynn'in kocası Doug ( Aaron Stanford ), ikilinin kız bebekleri Catherine ( Maisie Camilleri Preziosi ) ve köpekleri Güzel ve Canavar eşlik etmektedir. Yollarını kaybeden ailemiz bir benzin istasyonunda mola verir. Burada ihtiyaçlarını karşılayan aile, benzin istasyonunda çalışan görevliye yolu sorarlar. Görevli, çölün içinden geçen yolu takip etmeleri durumunda Kalifarniya yoluna çıkacaklarını ve bu sayede bir kaç yüz mil yolu kısaltacaklarını söyler. Zaten vakit kaybettiklerini düşünen Bob, hiç düşünmeden çöl yoluna girer. Çöl yolunda karavanın tekerleklerinin patlaması sonucunda büyük bir kaza yaşanır ve aile çölde tek başlarına mahsur kalır. Ancak zaman geçtikçe, çölde tek başlarına olmadıklarını öğreneceklerdir. Artık bu andan itibaren bir ölüm kalım savaşı başlamıştır. Zira etrafları, Amerikan hükümetinin gizlice yaptığı nükleer denemeler sonucunda mutasyona uğramış madenci kasabası halkı ile çevrelenmiştir. Bakalım bu ablukadan kurtulan olabilecek mi ? İzleyip görmek gerekir.
Filmin ilk sahnesi ile birlikte gerilim kendisini hemen hissettirmeye başlıyor. Girizgah olarak seçilen sahnenin doğruluğu, dediğim gibi ilk başta nasıl bir film izleyeceğimizi yavaştan kendisini belli ediyor. Hikayenin aslında çok fazla karmaşık olmamasına karşın, ailenin içinde bulunduğu çıkmazın seyirciye yansıtılması çok başarılı bir şekilde kurgulanmış durumda. İlk başlardaki gizemli yapı, ölümlerin yaşanması ile birlikte yerini korkuya bırakıyor. Sonlara doğru da hayatta kalabilmek için adeta kan gövdeyi götürüyor dersem yanlış söylemiş olmam herhalde.
Sağlam hikayeye ilaveten görsel efektlerdeki başarı da filmin gerçekçiliğini pekiştirerek etkililiğini arttırıyor. Bir anda kendinizi stresten tırnaklarınızı yerken bulabilirsiniz. Ki bu stresli yapısı filmin sonuna kadar devam ediyor. Ayrıca filmin sonunda yazan " gerçek hayattan uyarlanmıştır " ( her ne kadar Amerikan hükümetince yalanlanmış olsa da ) yazısını gördüğünüzde "hadi canım " demeniz içten bile değil.
Sonuç olarak sağlam bir korku-gerilim filmi izlemek istiyorsanız, Tepenin Gözleri filmi sizin için yerinde bir tercih olacaktır.
0 yorum :
Yorum Gönder