The Boy In The Strıped Pajamas - Çizgili Pijamalı Çocuk [2008]


Düşman olması beklenen iki çocuğun hüzünlü dostluk hikayesi!!
                                                                                                                                     
Bu zamana kadar pek çok farklı tarzda film izlemiş biri olarak söyleyebilirim ki "Çizgili Pijamalı Çocuk" filmi kadar etkilendiğim pek az film vardır. İzledikten bir kaç gün sonra bile etkisinden kurtulamadığım, aklıma geldikçe gözlerimin dolduğu nadir filmlerden biridir.

Filmin konusundan kısaca bahsetmeden önce sormak isterim: Sekiz yaşındaki bir çocuğa insanların din, dil, ırk, mezhep, renk ve cinsiyet olarak birbirlerinden ayrıldıklarını, belli dine veya mezhebe sahip insanların ise insan bile sayılamayacakları saçmalığını nasıl haklı olduğunuza inanarak anlatabilirsiniz? İnsanlık tarihinde işlenmiş olan en büyük vahşetlerden biri olarak milyonlarca insan gaz odalarında öldürülürken, bunun toplum için haklı ve gerekli olduğunu karınıza nasıl izah edebilirsiniz ?

Hikayemiz İkinci Dünya Savaşı Almanya'sında geçmektedir. Sekiz yaşında olan Alman Bruno ( Asa Butterfield ) ve Yahudi Shmuel ( Jack Scanlon ) arasında gelişen akıl almaz arkadaşlığın öyküsünün anlatıldığı son derece hüzünlü bir film Çizgili Pijamalı Çocuk. Alman ordusunda yüksek rütbeli bir asker olan babasının Nazi toplama kampına ( Auschwitz toplama kampı ) tayin olması ile birlikte hikaye başlar. Berlin'den toplama kampının yakınında bulunan bir eve taşınmak zorunda kalan Bruno, burada yalnızlıktan çok çekmektedir. Oyun oynayacak tek bir arkadaşı olmayan Bruno, günlerini geçirmeye çalışmaktadır. Odasının camından ise, evlerine yakın bir yerde olan bir çiftlik görür ( burası tabiki çiftlik değildir, yahudi toplama kampıdır ). Evden kaçarak çiftliğin yolunu bulan Bruno burada kendi yaşıtı Shmuel ile karşılaşır. Kısa zamanda dostlukları ilerler. Her ikisinin de yaşananlar hakkında en ufak bir fikri yoktur. Ancak ikisi de sekiz yaşında olmasına rağmen hayalleri birbirinden farklıdır. Maalesef çocukların dostlukları olanları değiştirmeye yetmeyecektir.

John Boyne'nin aynı ismi taşıyan romanından beyazperdeye aktarılan filmde, İkinci Dünya Savaşı esnasında yaşanmış olan ve insanlık tarihinin en büyük ayıplarından birine sekiz yaşındaki bir çocuğun gözünden tanıklık ediyoruz. Dünyadan habersiz olan iki masum çocuğun tel örgülerle ayrılmış dostluklarının hüzünlü bir şekilde anlatıldığı, son derece etkili bir film dersem yanlış söylemiş olmam herhalde. Çocukların, yaşanan olaylara bir anlam verememesi, zamanla ilerleyen dostlukları, tel örgüler arkasından birbirleri ile oyun oynamaları, Shmuel'in sürekli korkarak etrafına bakınması sizleri çok etkileyecek düşüncesindeyim. Hikayenin anlatılmasındaki sıcaklık ve samimiyet filmin en önemli artılarından biridir.


Filmde yer alan her bir karakterin, rolüne son derece yakıştığını da belirtmeliyim. Konu olarak durağan gitse de başarılı oyunculuk ve daha da başarılı kurgulanmış konusu ile sonuna kadar sıkılmadan kendisini izlettirmeyi başaran nadir filmlerden biridir.Özellikle sekiz yaşındaki Bruno ve Shmuel'in oyunculuk olarak göz doldurduklarını söylemeliyim.

Filmin seyirci üzerindeki etkisini hat safhaya çıkaran en önemli unsur ise kesinlikle sahip olduğu dramatik finalidir. 

Sonuç olarak, hangi tarzda filmlerden hoşlanırsanız hoşlanın hiç fark etmez ancak bu filmi mutlaka izlemelisiniz.

The Boy in the Striped Pajamas (2008) on IMDb

Google Plus'ta Paylaş

Mehmet Nar

Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
    Blogger YORUMLARI
    Facebook YORUMLARI

0 yorum :

Yorum Gönder