Kader ve tesadüf arasında çok ince bir çizgi vardır.
Hayatımız boyunca tesadüf olarak değerlendirebileceğimiz pek çok şey yaşarız. Peki bu yaşadığımız ufak şeylerin hayatımızın geri kalanını nasıl etkilediğini hiç düşündünüz mü ?
İşte yönetmenliğini M. Night Shyamalan'nın yaptığı Sings / İşaretler filmi de bu noktadan hareketle çekilmiş bir film. Ancak yönetmen kendi seçimini açıkça belli etmiş durumda.
Neyse lafı fazla uzatmadan filmin konusundan bahsedelim. Karısının altı ay önce geçirdiği bir trafik kazası sonrasında ölmesi ile Peder Graham Hess ( Mel Gibson ) pederliği bırakır. Tanrıya olan inancını yitirmiş ve içi nefretle dolmuştur. İki çocuğu ve eski beyzbolcu kardeşi ile birlikte kırsalda çiftçilik yaparak hayatlarını sürdürmektedirler. Ancak bir gün tarlasında meydana gelen değişik işaretler hayatlarının değişmesine neden olacaktır. Dahası bu tür işaretler dünyanın her tarafında görülmeye başlanmıştır. Pek çok insan bu işaretleri dünya dışı varlıkların yaptığına inanmaktadırlar. Geriye kalan insanlar ise bu işaretleri dikkat çekmeye çalışan insanların yaptığını düşünmektedir. Ancak işaretler ile ilgili ilk düşünce doğru çıkmış ve insanoğlu, uzaylılar varlığına şahit olmuştur. Ayrıca bu dünya dışı varlıkların niyeti de belli değildir. Artık Graham Hess'in tek amacı vardır; o da tüm ailesini bu uzaylı istilasından korumak. Film de bu olaylar üzerine gelişir.
Konusunu okuduktan sonra filmin, uzaylı istilasını konu olan bir bilim-kurgu filmi olduğunu düşünebilirsiniz. Tamam uzaylı istilası söz konusu olsa da film ile anlatılmak istenen asıl ders, hayatımızda gerçekleşen olayların tesadüf mü yoksa kader mi olduğudur. Bunu anlatmaya çalışırken de uzaylı olgusu filmin bir yerinden hikayeye dahil edilmiştir. Ancak filmin yönetmeni M. Night Shyamalan, izleyiciye bu soruyu sormakla kalmıyor ve kendi düşüncesini de bizlerin gözleri önüne seriyor. Karısının ölmeden önce Graham Hess'e söyledikleri, kızının suyla ilgili olan takıntısı, oğlunun astım hastası olması, karısının ölümüne sebep olan adamın uzaylılar ile ilgili söyledikleri hep filmin ana konusu ile ilgili olan sorunun yanıtına ilişkin olup, yönetmen M. Night Shyamalan'nın kendi fikrini oluşturuyor. Aslında film bu yönüyle seyirciye pek bir seçme şansı bırakmıyor.
Diğer taraftan film ile oluşturulan gerilim ve gizem ortamı, belki de filmin en başarılı yanı. Zira daha ilk sahneyle başlan bu gerilimli gizemli yapı filmin son sahnesine kadar devam ediyor. Tek bir uzaylı gemisi veya doğrudan bir uzaylı göstermeden film ile oluşturulmuş olan uzaylı istilası hikayesi, gerilim başlıca kaynağı. Seyircinin merakının sürekli olarak canlı tutulması filmin en büyük izlenme sırrıdır.
Filmin başarısında pay sahibi olan bir diğer husus ise başarılı oyunculuklardır. Oyunculuk olarak küçük oyuncular Rory Culkin ve Abigail Breslin'in rollerinin hakkını verdiklerini belirtmek isterim. Özellikle Abigail Breslin'in, küçük yaşına rağmen filme ayrı bir hava katmış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Mel Gibson ve kardeşi rolündeki Joaquin Phoenix de senaryo el verdiğince iyi bir iş çıkarmışlardır.
Film ile ilgili söyleyebileceğim bir kaç olumsuz şeyin başında ise finalinin tam olarak bağlanamamış olmasıdır. Zira bu durum yönetmen M. Night Shyamalan'nın klasik olmuş sıkıntısıdır. Sağlam başlayan film çok daha iyi bir şekilde devam etmiş ancak maalesef sonu tam olarak bağlanamamıştır. Çünkü uzaylıların neden geldiği, amaçları, neden geri gittikleri film ile herhangi bir sonuca bağlanmamıştır. Ayrıca tüm galaksiyi geçip dünyaya gelen uzaylıların tahta kapıları dahi açamamaları, herhangi bir silahlarının olmaması gibi mantık hatalarının da üstesinden gelinememiştir. Tamam ana hikaye uzaylı istilası olmasa da bu duruma bir açıklık getirilmesi filmi bir kaç seviye yukarı taşıyabilecekken maalesef bu fırsat tepilmiş ve filmi sıradan bir film olmaktan kurtulamamıştır.
Diğer taraftan film ile ilgili verilmeye çalışılan ders ile ilgili izleyiciye herhangi bir seçme şansının da verilmemiş olması, filmin bir diğer olumsuz yanıdır.
Kısacası boş zaman bulduğunuzda izlenebilir bir film olduğu düşüncesindeyim.
0 yorum :
Yorum Gönder