İsmini duyunca oyun sanmayın, oyun değil bir felaket filmi...
San Andreas denildiğinde pek çok kişinin aklına eminim ki ünlü bilgisayar oyunu olan GTA gelecektir. Ancak bu film, oyun ile hiç bir alakası olmayan klasik bir felaket filmi.
San Andreas, Kuzey Amerika'da Pasifik Okyanusu sınırına paralel şekilde uzanan ve yaklaşık uzunluğu 1050 km olan aktif bir fay hattının ismidir. Bu fay hattı bu zamana kadar Kuzey Amerika'da gerçekleşen büyük depremlerin sorumlusudur.
Neyse bu kısa bilginin ardından filmin konusundan bahsetmek isterim. Hemen hemen her filmde büyük kahramanlık gösteren ve tüm dünyayı kurtaran Amerika, doğal afetler konusunda da diğer ülkelerden geri kalacak değildir tabiki de. Bu sebeple dünya üzerinde gerçekleşen en büyük deprem de doğal olarak Amerika'nın başına gelecektir. Yaklaşık 9 şiddetinde olan deprem sonucunda San Francisco adeta haritadan silinecek duruma gelmiştir. Arama kurtarma ekibinde helikopter pilotu olan Ray ( Dwayne Johnson ), depremin yaşandığı bölgede olan kızı Blake'i ( Alexandra Daddario ) bulmak için harekete geçer. Bundan sonrasında ise bol aksiyon ve gerilim bizleri beklemektedir.
Film, hikaye olarak bizlere çok bir şey vaat etmemektedir. Zira film, klasik bir felaket filmidir. Ufak bir girişin ardından asıl felaket gerçekleşir ve sonrasında ise bir babanın kızını bulmak için ölümüne bir mücadeleye girmesi bizlere gösterilmektedir. Hikaye olarak da pek çok klişeyi barındıran film, maalesef, bu bakımdan bence sınıfta kalmıştır. Dağılan bir ailenin yaşanan bir felaket sonrasında yeniden bir araya gelmesi, beraber hayatta kalmaya çalışan gençlerin birbirlerine aşık olmaları, filmin baş kahramanının her türlü zorlukları yenmesi ve bir şekilde hayatta kalmayı başarması gibi pek çok klişeyi bünyesinde barındıran bir filmdir. Ancak film hikaye olarak zayıf olsa da bol aksiyon ve gerilim ile seyirciyi sıkmamayı başarmakta ve kendisini sonuna kadar izletmektedir.
Hikaye olarak bizlere farklı bir şey vaat etmeyen film, görsel efektler konusunda ise adeta şov yapmaktadır. Patlamalar, yıkılan binalar, yangınlar ve gerçekleşen tsunami. Tüm bunları izlediğinizde görsel efekt teknolojisinin geldiği noktayı daha iyi anlıyorsunuz.
Dwayne "The Rock" Johnson, Alexandra Daddario, Ioan Gruffudd, Carla Gugino gibi önemli isimlerden oluşan oyuncu kadrosu ise filmin bir diğer artısıdır.
Sonuç olarak görsel efektler için sinemada izlenmesi gerekir düşüncesindeyim. Ancak iyi düşünmek gerekir; sırf görsel efekt için o kadar para verip sinemaya gitmek ne kadar akıllıca bir harekettir. Tercih sizin.
Fragman
Neyse bu kısa bilginin ardından filmin konusundan bahsetmek isterim. Hemen hemen her filmde büyük kahramanlık gösteren ve tüm dünyayı kurtaran Amerika, doğal afetler konusunda da diğer ülkelerden geri kalacak değildir tabiki de. Bu sebeple dünya üzerinde gerçekleşen en büyük deprem de doğal olarak Amerika'nın başına gelecektir. Yaklaşık 9 şiddetinde olan deprem sonucunda San Francisco adeta haritadan silinecek duruma gelmiştir. Arama kurtarma ekibinde helikopter pilotu olan Ray ( Dwayne Johnson ), depremin yaşandığı bölgede olan kızı Blake'i ( Alexandra Daddario ) bulmak için harekete geçer. Bundan sonrasında ise bol aksiyon ve gerilim bizleri beklemektedir.
Film, hikaye olarak bizlere çok bir şey vaat etmemektedir. Zira film, klasik bir felaket filmidir. Ufak bir girişin ardından asıl felaket gerçekleşir ve sonrasında ise bir babanın kızını bulmak için ölümüne bir mücadeleye girmesi bizlere gösterilmektedir. Hikaye olarak da pek çok klişeyi barındıran film, maalesef, bu bakımdan bence sınıfta kalmıştır. Dağılan bir ailenin yaşanan bir felaket sonrasında yeniden bir araya gelmesi, beraber hayatta kalmaya çalışan gençlerin birbirlerine aşık olmaları, filmin baş kahramanının her türlü zorlukları yenmesi ve bir şekilde hayatta kalmayı başarması gibi pek çok klişeyi bünyesinde barındıran bir filmdir. Ancak film hikaye olarak zayıf olsa da bol aksiyon ve gerilim ile seyirciyi sıkmamayı başarmakta ve kendisini sonuna kadar izletmektedir.
Hikaye olarak bizlere farklı bir şey vaat etmeyen film, görsel efektler konusunda ise adeta şov yapmaktadır. Patlamalar, yıkılan binalar, yangınlar ve gerçekleşen tsunami. Tüm bunları izlediğinizde görsel efekt teknolojisinin geldiği noktayı daha iyi anlıyorsunuz.
Dwayne "The Rock" Johnson, Alexandra Daddario, Ioan Gruffudd, Carla Gugino gibi önemli isimlerden oluşan oyuncu kadrosu ise filmin bir diğer artısıdır.
Sonuç olarak görsel efektler için sinemada izlenmesi gerekir düşüncesindeyim. Ancak iyi düşünmek gerekir; sırf görsel efekt için o kadar para verip sinemaya gitmek ne kadar akıllıca bir harekettir. Tercih sizin.
Fragman
0 yorum :
Yorum Gönder