Max Payne [2008]


Başarılı bir oyun uyarlaması film daha.

Max Payne, 2001 yılında piyasaya çıktığında oyun sektöründe çığır açmıştı. Gerek hikayesi ile gerekse oynanış mekanikleri ile piyasada olan pek çok oyundan çok farklıydı ve kısa bir süre içinde milyonlarca oyunseveri kendisine hayran bırakmıştı.

Sıkı bir oyuncu olan benim için de ilk Max Payne oyununun ayrı bir yeri vardır.

Son yıllarda hikaye bulmakta zorlanan sinema dünyası, bilgisayar oyunlarına yönelmektedir. Milyonların beğenisini yakalamış olan Max Payne oyununun da filminin çekilmesi kaçınılmaz olmuştur.

New York Polis Departmanında Narkotik Şube dedektiflerinden Max Payne'nin tam bir Amerikan Rüyası diyebileceğimiz bir yaşantısı vardır. İşinde başarılıdır, güzel bir eşi ve sevimli bir kız çocuğu vardır. Ancak bir gün bu rüya, ailesinin katledilmesiyle sona erer. Artık Max için hayatta tek bir amaç kalmıştır; o da ailesini yok edenleri bulmak ve intikamını almak. Ancak bunu yaparken, New York'un karanlık yeraltı dünyasını ve onunla iş birliği yapan pek çok kişiyi karşısına almak zorunda kalacaktır. İntikam peşinde koşan Max Payne'in yolu, kız kardeşi öldürülen Mona Sax isimli gizemli bir kadınla kesişecektir.

Oyun dünyasında çok büyük başarı sağlamış bir oyunu beyazperdeye aktarmak hem çok kolay hem de çok zor bir iştir. Kolaydır çünkü milyonların beğendiği bir hikaye vardır elinizde. Zordur çünkü oyunseverlerin beğendikleri unsurları beyazperdeye başarılı bir şekilde aktarmak gerekir. Yapılan en ufak hata filmin ağır şekilde eleştirilmesine neden olur.

Max Payne filmi bu bakımdan benim için başarılı bir filmdir. Daha iyisi yapılabilir miydi ? Evet, bence bu filmi Quentin Tarantino çekseydi, unutulmaz bir film meydana çıkardı. Ama bu hali ile de benim açımdan başarılı bir filmdir.

Oyundaki slow-motion aksiyon sahnelerini filmde görmek, Max'in sağdan soldan atlayarak aksiyonun içine dalması gayet başarılı bir şekilde filmde de kurgulanmıştır. Ancak bu aksiyon yeterli ve başarılı bir şekilde tasarlanmadığını da belirtmeliyim. Saf bir aksiyon-intikam filmine göre bu sahneler biraz basit kalmıştır. Diğer yandan Max'in gördüğü kabuslar, hayali gerçekten ayıramadığı sahneler, uyuşturucu kullanımı sonrasında görülen halüsinasyonlar aksiyon sahnelerine göre daha başarılı bir şekilde kurgulanmıştır. Tüm bunların yanına Mark Wahlberg'in Max Payne karakterine Mila Kunis'in ise Mona Sax karakterine yakıştığını da belirtmeliyim.

Filmle ilgili söyleyebileceğim olumsuz yorumların başında süresinin kısa olması gelir. Zira bu sebeple hikaye biraz oldu bittiye gelmiş durumda. Sağlam bir sona sahip olsa da hikayenin bu şekilde hızlı işlenmesi, filmin sonunun etkisini kaldırmış olduğunu söylemeliyim.

IMDB puanı düşük olsa da pek çok Türk sinema sitesinden geçer not aldığını ve Türk sinemaseverin genel olarak beğendiğini belirtmeliyim.

Sonuç olarak çok daha iyi bir film meydana getirme şansı varken eldeki malzeme biraz ziyan edilmiş olsa da izlenmeyecek bir film de değildir. Kafanızı fazla yormadan, saf bir intikam filmi izlemek istiyorsanız, bu filmi izlemeniz gerekir düşüncesindeyim. izleyin pişman olmazsınız.

Max Payne (2008) on IMDb

Google Plus'ta Paylaş

Mehmet Nar

Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
    Blogger YORUMLARI
    Facebook YORUMLARI

0 yorum :

Yorum Gönder