Tarantino tarzı İkinci Dünya savaşı nasıl olur diyorsanız, mutlaka izlemelisiniz...
Yakın zamanda Dünya tarihini derinden etkileyen olayların başında hiç şüphesiz İkinci Dünya Savaşı gelmektedir. Milyonlarca insanın hayatını etkileyen bu büyük savaş, sinema sektörü için de büyük bir esin kaynağı olmaktadır.
İşte İkinci Dünyası Savaşını alın, üzerine Quentin Tarantino tarzını ekleyin ve aralara da sağlam bir intikam hikayesi serpiştirin, karşınıza Inglourious Basterds / Soysuzlar Çetesi filmi çıkacaktır.
Filmin konusu ise kısaca şu şekildedir. Olaylar Nazi işgali altındaki Fransa'da geçmektedir. Fransa'nın kırsal kesimlerindeki Yahudi aileleri bulmakla görevlendirilen "Yahudi Avcısı" lakaplı Albay Hans Landa ( Christoph Waltz ), görev yaptığı bölgede, Dreyfus ailesi dışındaki tüm Yahudi aileleri yakalamıştır. Detaylı aramalar sonrasında Dreyfus ailesi de bulunur ve aile katladilir. Bu katliamdan şans eseri kurtulan, ailenin büyük kızı Shosanna ( Mélanie Laurent ) kimlik değiştirerek Paris'e kaçar. Burada teyzesinden kalan bir sinemayı işletmeye başlar. Diğer taraftan Amerika'da İkinci Dünya Savaşına müdahil olur ve Çavuş Aldo Raine ( Brad Bitt ) önderliğinde yaklaşık 10 kişiden oluşan ve ismine "Soysuzlar" adı verilen bir ekip kurulur. Bu ekip gizlice Fransa'ya gönderilir. Ekibin amacı basittir: gördükleri tüm Nazileri vahşice öldürmek ve Nazi askerleri arasında korku yaymaktır. Zaman geçer. Nazi Propaganda Bakanı ve yönetmen olan Dr. Joseph Goebbels ( Sylvester Groth ) ülkesinin savaş kahramanı olan Fredrick Zoller ( Daniel Brühl ) ile ilgili bir film çekmiştir. Bu filmin galası ise Shosanna'nın işletmesini yaptığı sinema salonunda yapılacaktır. Sinema küçük olduğu için bu galaya sadece Nazilerin önde gelen isimleri ve Führer Adolf Hitler katılacaktır. Bu gala Shosanna'ya arayıp da bulamadığı intikam fırsatını vermiştir. Diğer taraftan Soysuzlar da tüm Nazi önde gelenlerinin bir yerde toplanma fırsatını değerlendirmek istemektedirler. Ancak Albay Hans Landa, sinemanın güvenliğinden sorumludur ve albayı aşmak hiç de kolay olmayacaktır.
Detaylı hikaye örgüsü, son derece gerçekçi ve kanlı aksiyon sahneleri ve sağlam oyunculuklar ile türünün en iyi filmlerinden biri olarak karşımıza çıkan Soysuzlar Çetesi filmini izlediğinizde Quentin Tarantino tarzını hemen iliklerinizde hissetmeye başlıyorsunuz. Zira filmin senaryosunu da yazmış olan Tarantino, öyle karakterler yaratıp öyle bir hikaye ortaya çıkarmış ki klasik olmuş intikam alma hikayesi çok farklı boyutlara taşınmış durumda. Zira filmde izlediğimiz karakterler o kadar itinalı bir şekilde oluşturulmuş ki çok kısa bir süre gördüğümüz karakterler bile filme bir şeyler katmayı başarmış durumdadır. Ancak burada Hans Landa karakterini canlandırmış olan Christoph Waltz'a ayrıca değinmek isterim. Zira hikaye genel olarak kendisinin etrafında dönmekte ve sergilediği kibar ancak korkutucu Nazi subayı rolünü son derece etkili bir şekilde canlandırmaktadır. Bu sebeple filmin yıldızı kesinlikle Christoph Waltz'dur düşüncesindeyim.
Bölümler halinde ilerleyen hikayenin ilmek ilmek işlendiğini ve sonrasında sağlam bir şekilde birleştirildiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Bu sağlam hikaye aralarına serpiştirilmiş Tarantino tarzı aksiyon sahneleri ise filmin seyir zevkinin daha da artmasını sağlamıştır. Gerçi yaklaşık 150 dakikalık film süresi içinde aksiyon sahnelerinin az olduğunu söyleyebilirim. Ancak az ve öz olan bu sahneler son derece etkilidir. Filmin finali az çok beklenildiği gibi olsa da bu beklenilen sona ulaşma şekli ise yine seyirciyi şaşırtacak cinstendir. Bu noktada ufak da olsa bir seyirciyi ters köşe yapma durumu söz konusudur.
Kısacası türünün en iyilerinden biri olan bu muhteşem filmi mutlaka izlemelisiniz.
0 yorum :
Yorum Gönder