Verdiği dersler ile de çok düşündürecek olan etkili bir bilim-kurgu filmi
Elysium kelimesi, Yunan mitolojisine göre "Ruhların Bekleme Yeri" veya "Cennet" anlamına gelmektedir. Filmin içeriğini düşündüğümüzde de yerinde bir film ismi olduğu düşüncesi ağır basmaktadır.
Elysium kelimesi, Yunan mitolojisine göre "Ruhların Bekleme Yeri" veya "Cennet" anlamına gelmektedir. Filmin içeriğini düşündüğümüzde de yerinde bir film ismi olduğu düşüncesi ağır basmaktadır.
2009 yılında çekmiş olduğu ilk uzun metraj film olan "Yasak Bölge 9" ile büyük başarı yakalamış olan yönetmen Neill Blomkamp'ın ikinci filmi "Elysium". Bilim-kurgu tarzda olan her iki film de belli noktalarda birbiri ile benzerlikler göstermektedir. Görsel efektler, giriş ve/veya çıkışın bulunmadığı bir bölgenin bulunması, başarılı hikaye kurgusu ve başlarda yavaş ancak sonlara doğru hızlanan hikaye örgüsü ile iki film birbirlerine çok benzemektedir.
Filmin konusundan bahsetmek gerekirse; 2154 yılında zengin ve ayrıcalıklı olan insanlar "Elysium" adı verilen bir uzay üssünde yaşamaktadırlar. Bu şanslı insanların dışında kalanlarla ise çöplüğe dönüşmüş olan Dünyada yaşamak zorundadırlar. Hastalanmanın olmadığı, hastalıkların sahip olunan medikal imkanlarla derhal iyileştirildiği, insan ömrünün daha uzun olduğu bir yer Elysium. Bu imkanlar dolayısıyla Dünyadaki herkesin tek gayesi Elysium'da yaşamak. Ancak konulan çok ağır yasalarla Elysium'a giriş ve çıkışlar yasaklanmıştır. Elysium Savunma Bakanı Delacourt ( Jodie Foster ) bu göçü engellemek ve kendi vatandaşlarını korumak için her türlü şeyi gözü almıştır. Bir gün işyerinde geçirdiği bir kaza sonrasında ölümcül şekilde radyasyona maruz kalan Max ( Matt Damon ), hayatını kurtarabilmek için bir gurup insanla işbirliği yapmak ve onların isteklerini yerine getirerek Elysium'a girmek zorunda kalacaktır.
Hangi tarihte olunursa olunsun, sınıf ayrımcılığının toplumları ve hatta dünyayı ne hale getirdiğini gözler önüne sermesi bakımından son derece etkili bir filmdir. Dünyayı değiştirebilecek gücü olanların sırf kendi bencillikleri yüzünden diğer insanları görmezden gelmesi fikri üzerine kurulmuş olan ve bu fikri de başarılı bir şekilde işlemiş olan başarılı bir bilim kurgu filmi. Hikaye başlarda biraz yavaş aksa da film, yarıyı geçtikten sonra yavaş yavaş hızlanmakta ve finale doğru aksiyon ve heyecan tavan yapmaktadır.
Görsel efektler, sesler ve mekan tasarımlarının günümüz teknolojisinin tüm nimetlerinden faydalandığını ve bu başarılı unsurların filmin en can alıcı noktaları olduğunu da ayrıca belirtmek isterim. Gerçekten de Elysium istasyonunun tasarımı, hastalıkların iyileştirildiği cihazların ve bu sahnelerin tasarımı, dünyada geçen savaş sahnelerindeki kurgu son derece başarılı bir çalışmanın ürünüdür. Ayrıca usta oyuncu Jodie Foster'ın rolünün hakkını verdiğini, Matt Damon'un ne kadar iyi bir aksiyon oyuncusu olduğunu bir kez daha göstermiş olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Gerek hikayesi gerekse başarılı görsel efektleri ile son zamanların en iyi bilim-kurgu filmlerinden biridir. Siz de bu tarz filmlerden hoşlanıyorsanız mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
0 yorum :
Yorum Gönder