Örümcek Adam karakterinin çizgi roman dünyası için farklı bir yerinin olduğunu düşünüyorum. Zira bir yandan kahramanlığın getirdiği sorumluluğu omuzlamaya çalışırken bir yandan da kendi sıradan gençlik problemleri ile uğraşan sıradan bir genci izliyoruz. Belki de bu özelliği ile çizgi roman dünyasının gerçeğe en yakın karakterlerinden birisi olarak karşımıza çıkıyor. Pek çok kez sinemaya da uyarlanan ancak bir türlü istenilen sonucu veremeyen ve bu nedenle de defalarca sil baştan yapılarak yeniden yeniden vizyona giren Spider-Man bu sefer farklı bir yapım ile karşımızda. Farklı diyorum çünkü bu film bir animasyon, kaldı ki Peter Parker başrolde değil ve aynı anda altı adet Örümcek Adam izliyoruz.
Gelelim filmimizin konusuna. Miles Morales, aile baskısı özellikle baba baskısı altında hayallerinin peşinden koşmaktan çekinen, istemediği bir okula gitmek zorunda kalan sıradan Brooklynli bir gençtir. Bu dönemde Miles, en büyük desteği amcası Aaron'dan almaktadır. Bir gece amcası Aaron ile birlikte Grafiti yapmak için eski metro tünellerine inen Miles'ın hayatı bir örümcek tarafından ısırılması ile iyice karışık bir hal alacaktır. Zira Miles, kendisine nelerin olduğunu anlamak için metro tünellerine geri dönecek, burada Spider-Man'in Kingpin tarafından öldürülmesine şahit olacak ve Kingpin'in gizli planlarını öğrenecektir. Dahası ölen Peter Parker'ın tek Spider-Man olmadığını, paralel evrenlerin varlığını ve bu paralel evrenlerde de pek çok farklı Spider-Man'in olduğunu öğrenecektir. Kingpin'in planları sayesinde bir araya gelmiş olan farklı evrenlerin Spider-Man'leri hep birlikte Kingpin'e karşı amansız bir mücadele vermek zorunda kalacaktır. Gençlik ve acemilik yüzünde bocalamakta olan Miles ise çok daha büyük bir mücadelenin içinde kendisini bulacaktır.
Sağlam hikayesi, muhteşem kurgulanmış karakterleri, başarılı görselliği ve bir o kadar da doğru tercih edilmiş müzikleri ile son zamanların en iyi süper kahraman filmlerinden biri ile karşı karşıya olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. İlmek ilmek işlenen hikayesi, Miles, babası ve amcası arasındaki ilişki, diğer evrenlerden gelen Örümcek Adamların farklı özellik ve hikayeleri izleyicilere mükemmel şekilde aktarılmıştır. Tüm bunlara ilaveten kullanılan animasyon teknikleri de filme ayrı bir hava katmıştır. Özellikle her bir karakterin çizim tekniklerinin farklı oluşu mükemmel bir detay olarak karşımıza çıkmaktadır. Geçmişten gelen Spider-Noir siyah beyaz çizilmişken gelecekten gelen Peni Parker adeta bir anime karakteri olarak karşımıza çıkmaktadır. Looney Toones karakterlerine benzeyen Spider-Ham'i ise alıp Bugs Bunny'nin yanına koyun hiç de sırıtmayacaktır. Bu ayrıntılara ilaveten filmin temposunun da iyi kurgulandığını, filmin, hiç bir bölümünde sıkıcılığa yenilmediğini de rahatlıkla söyleyebilirim.
Süper kahraman filmlerinin olmazsa olmazı olan kötü adam tercihinin Wilson Fisk'in nam-ı diğer Kingpin ile doğru yapılmış olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Kingpin'in varlığı filme ayrı bir hava katmıştır dersem yanlış söylemiş olmam herhalde.
Sözün kısası son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden biridir. Animasyondur, çocuklara yöneliktir diye düşünmeden ailecek oturup izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.
Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
0 yorum :
Yorum Gönder