Şu zamana kadar vizyona giren filmler beklentileri karşılamaktan uzak olsa da öyle veya böyle DC sinematik evreni genişlemeye devam ediyor. James Wan'ın yönetmen koltuğunda oturması ve sağlam oyuncu kadrosu ile beklentilerin tavan yaptığı Aquaman'in de izleyicilerinin beklentilerini tam olarak karşılayamadığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Neyse lafı fazla uzatmadan gelelim filmimizin konusuna. İstemediği biriyle zorla evlendirilmek istenen Atlantis Kraliçesi Atlanna, Atlantis'ten kaçarak karada yaşamayı tercih eder. Burada tanıştığı Tom ile mutlu bir hayat süren Atlanna'nın ilk çocuğu Arthur dünyaya gelir. Arthur, Atlantis kanı taşımasına rağmen karada doğan ilk çocuktur. Ancak Atlantis Atlanna'nın peşini bırakmamıştır. Sevdiği adamın ve çocuğunun hayatını kurtarmak için Atlantis'e geri dönen Atlanna istemediği evliliği yine yapmak zorunda kalmıştır. Bu evlilikten de ikinci oğlu Orm dünyaya gelmiştir. Aradan yıllar geçer ve Atlantis kralı Orm, okyanus halklarını birleştirerek tüm dünyayı fethetme planları yapmaktadır. Orm'u durdurabilecek tek bir kişi vardır. Arthur Curry nam-ı diğer Aquaman'ın artık Atlantis'e dönme ve kardeşi ile yüzleşmekten başka çaresi kalmamıştır.
Basit bir hikaye üzerine inşa edilmiş olan film sağlam görselliğe ve kaliteli aksiyon sahnelerine sırtını dayamıştır. Ancak aksiyon sahnelerinin kalitesine rağmen filmin temposunun doğru şekilde ayarlanamadığını özellik filmin bazı bölümlerinde temponun aşırı düştüğünü ve de filmin sıkıcı bir hal aldığını rahatlıkla söyleyebilirim. Tüm bu tempo karmaşasına ilaveten tüm DC filmlerinde olduğu gibi final savaşının çok uzun tutulduğunu ve artık bu tarzın sıkıcılığa neden olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Gerçi bu durum safi aksiyon seven izleyicilerin hoşuna gidebilecek bir durum olsa da ben yine de yanlış bir tercih olduğunu düşünüyorum.
Gelelim filmimizin artılarına. Yukarıda da belirtmiş olduğum üzere görsel efektlerin son derece kaliteli olduğunu, aksiyon sahnelerin anlaşılıyor ve göz yormadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Aquaman rolündeki Jason Momoa'nın karizması ile karaktere ayrı bir hava katmış, Mera'yı canlandıran Amber Heard ile Jason Momoa'nın uyumunun filmi bir kaç adım ileriye taşımıştır. Ayrıca süper kahraman filmlerinin olmazsa olmazı olan kötü karakterin de önceki DC filmlerine göre çok daha iyi kurgulandığını, Patrick Wilson tarafından canlandırılan Kral Orm karakterinin iyi bir iş çıkardığını belirtmek isterim. Özellikle Doomsday ve Steppenwolf facialarını yaşadıktan sonra Kral Orm karakteri DC evreni için ilaç gibi gelmiştir diyebilirim.
Kısacası fazla bir beklentiye girmeden izlenebilecek bir film olduğunu düşünüyorum. İzleyin, tavsiye ederim.
Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
0 yorum :
Yorum Gönder