Star Wars: The Force Awakens - Yıldız Savaşları: Güç Uyanıyor


Dile kolay, serinin ilk filmi olan "Star Wars: A New Hope / Yıldız Savaşları: Yeni Bir Umut" filminin vizyona girmesinden bu yana tam otuz sekiz; son film olan "Star Wars: Revenge Of The Sith / Yıldız Savaşları: Sith'in İntikamı" filminin üzerinden tam on yıl  yıl geçmiş durumda. Kısacası Star Wars hayranları için büyük bir hasret yaşandığı ortada.

İşte sinema koltuğuna bu hasretle oturduğumu itiraf etmeliyim. Efsanevi giriş müziğinin duyulması ve klasik olmuş ilk yazıların akmaya başlaması ile birlikte bu büyük hasret sona erdi nihayetinde. Ancak aklımda da "inşallah efsaneyi rezil etmezler" düşüncesi dolaşmıyor değil. Yönetmen koltuğunda J.J. Abrams'ın oturması ve elinde Star Wars evreninin uçsuz bucaksız hikayesinin olması içimi de rahatlatıyor.

Neyse lafı fazla uzatmadan filmin konusundan bahsedelim. Filmin hikayesi, Return Of The Jedi'ın otuz yıl sonrasına götürüyor bizleri. Gücün karanlık tarafı, İlk Düzen adıyla Lider Snoke'nin ( Andy Serkis ) gücü altında ve Çırağı Kylo Ren'in ( Adam Driver ) yönetiminde bir araya gelmiştir. Bu düzene uymayanlarsa ilk üçlemede olduğu gibi Direnişçiler grubunu oluşturmuşlardır. Direnişçilerin liderliğini Prenses Leia ( Carrie Fisher ) yapmaktadır. Prenses Leia, en iyi komutanlarından biri olan Poe Dameron'u ( Oscar Isaac ) gizli bir göreve gönderir. Bu görev, gücün karanlık tarafını da yakından ilgilendirdiğinden dolayı Kylo Ren de Poe'nin peşindedir. Poe, Kylo Ren'e esir düşer. Ancak elindeki gizli bilgiyi droidi olan BB-8'e teslim etmiştir. Tüm galakside herkes BB-8'i ararken, BB-8'in yolu Rey ( Daisy Ridley ) isimli bir kızla kesişir. Bu arada Poe, FN-2187 kod numaralı sonradan ismine Finn adı verilen bir Stormtropper'ın yardımıyla Kylo Ren'in elinden kaçmayı başarır. Bu kaçış tam da istendiği gibi gitmez aslında. Zira Poe ve Finn birbirlerinden ayrı düşmüşlerdir. Finn, hayatta kalmaya çalışırken Rey ile karşılaşır. Her ikisi de artık kaçak duruma düşmüşlerdir. Bu kaçışlarında Millenium Falcon'u kaçırmaları ile ikilinin yolları eski dostlar ile kesişecektir.


Filmi izledikten sonra aklımdaki tüm olumsuz düşünceler uçtu gitti. Zira serinin özellikle ilk üçlemesini andıran, son derece etkileyici ve sürükleyici bir film olduğunu düşünüyorum. Eski dostlar Leia, Han Solo, Chewbacca, Millenium Falcon, R2-D2, C-3PO ile karşılaşmak, onları yeniden beyazperdede izlemek mükemmel bir duygu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Diğer taraftan yeni karakterlerin eski karakterler ile iç içe geçmesini sağlayan iyi kurgulanmış hikayesi de filmin bir diğer başarısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar yeni karakterlerle ilerleyecek olan yeni bir üçleme olsa da bu filmin yıldızının Han Solo ( Harrison Ford ) olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Efsanevi Darth Vader'den sonra izleyiciyi etkileyecek bir kötü karakterin oluşturulması belki de bu filmin karşısına çıkacak en büyük zorluk olarak görülüyor. Ancak burada da Kylo Ren'in başarılı bir tercih olduğunu düşünüyorum. Kylo Ren'in geçmişi de karakteri ilginçleştirmektedir. Ki ilerleyen filmlerde Kylo Ren'in çok daha güçlü bir şekilde göreceğimizi düşünüyorum.

Görsellik olarak J.J.Abrams'ın CGI teknolojisine sırtını dayamamış olması, pek çok yerde sahici mekanların kullanılması gerçeklik hissinin artmasını ve izleyicinin filme bağlanmasını kolaylaştırıyor. Ki bilgisayar teknolojisinin kullanıldığı sahnelerde de teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanıldığını ve bu sahneler üzerinde çok uğraşılmış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Aksiyon olarak filmin son derece doyurucu olduğunu, yerinde ve dozunda olan bu sahnelerin doğru kullanılması ile izleyicinin dikkati sürekli canlı tutulmaktadır. 

Sonuç olarak efsaneye yakışır bir yedinci bölüm olmuştur. Ölmeden mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biridir.



Star Wars: The Force Awakens (2015) on IMDb


Google Plus'ta Paylaş

Mehmet Nar

Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
    Blogger YORUMLARI
    Facebook YORUMLARI

0 yorum :

Yorum Gönder