1984 yılında çektiği ikinci uzun metraj film olan Terminator filmi ile büyük başarı elde eden James Cameron, devam filmi için yedi yıl beklemek zorunda kalmıştır. Ancak bu yedi yıllık bekleyişe değmiş ve bilim-kurgu sinemasına yön veren "Terminator 2: Judgment Day / Terminator 2: Mahşer Günü" filmi meydana çıkmıştır.
İlk filmin on yıl sonrasını anlatan ikinci filmin konusu kısaca şu şekildedir. Yakın gelecekte 2029 yılında, Skynet ile insanlık arasındaki savaş kıyasıya devam etmektedir. Skynet, bu savaşın yönünü değiştirmek ve insan direnişinin liderini daha doğmadan öldürmek için geçmişe bir Yokedici gönderir. Ancak bu Yokedici görevini başaramaz. Bu olayın üstünden on yıl geçmiştir. Ancak ilk Terminator ziyaretinden sonra, zihinsel ve fiziksel açıdan değişim geçiren Sarah, eski yaşamını geride bırakıp oğlu John'u gelecekteki insan direnişine hazırlamayı hayatının yegane amacı haline getirmiştir. İleride oğluna ihtiyacı olduğu eğitimi verebilmek amacıyla öğrenebildiği tüm taktik ve askeri bilgileri bu on yıllık süre içinde edinmiştir. Fakat işlediği bir suçtan dolayı yakalanmış, yakalandıktan sonra Terminator ile yaşadıklarını anlatmaya başlamıştır. Tabi doğal olarak insanlar kendisine inanmamıştır. Bir de üstüne deli muamelesi görmüş ve akıl hastanesine yatırılmıştır. Diğer taraftan Skynet de gelecekte boş durmamış ve sahip olduğu Terminatorleri geliştirmeyi başarmıştır. Bu sefer ilk geçmişe gönderilen ( T-800 ) Terminator'den çok daha üstün özelliklere sahip T-1000 modeli John Connor'ı öldürmek için geçmişe gönderilir. Direnişçiler ise John Connor'ı korumak için ele geçirdikleri ve yeniden programladıkları T-800 model Terminator'ü geçmişe gönderirler. Ancak buradaki önemli soru hangi Terminator'ün John Connor'ı önce bulacağıdır.
İlk filmin sahip olduğu mükemmel hikaye anlatımı, bu film ile bir kaç adım ileriye taşınmıştır. Artık Terminator konusu daha derinlemesine ele alınmış ve ilk film ile anlatılmayanlar bu film ile birlikte seyirciye anlatılmaya başlanmıştır. "No Fate / Kader Yok" olgusu bu film ile daha belirgin şekilde seyirciye aktarılmaktadır. Zira ilk filmde sadece hayatta kalmaya çalışan Sarah Connor, bu film ile daha aktif bir rol üstlenerek gelecekte yaşanacak olan "Mahşer Günü"nü engelleme çalışmakta ve bunun için her türlü yola başvurmaktadır.
Diğer taraftan oyunculuk kısmında da film büyük bir gelişme kaydetmiştir. İlk filmde kendini korumaktan aciz görünen Sarah Connor karakteri adeta evrim geçirerek kendine son derece güvenen, soğukkanlı ve dominant bir karakter olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca aynı değişimi Arnold Schwarzenegger'de de görmek mümkündür. Zira ilk filmde duygusuz bir ölüm makinesini canlandıran Schwarzenegger, Terminator 2'de daha samimi, eğlenceli, bizi zaman zaman heyecanlandıran zaman zaman güldüren ve filmin sonunda da hüzünlendiren bir karakter ortaya koymuştur. Ayrıca John Connor'ı canlandıran Edward Furlong'un bu filmden önce hiç bir oyunculuk tecrübesinin olmamasına rağmen ne kadar büyük bir performans sergilemiş olduğunu da hatırlatmak isterim.
Yukarıda anlatılanlara rağmen filmin hafızalarda bu kadar yer edinmesini sağlayan ve filmin asıl yıldızı olan Robert Patrick'in canlandırmış olduğu ve şekilden şekle girebilen civa adam T-1000 karakteridir. T-1000 karakterinin, film süresi boyunca toplamda sadece 15 dakika görünüyor olmasına rağmen bu kadar büyük bir etki bırakması da ayrıca takdire şayan bir durumdur. Bu başarıda da aslan payı kesinlikle filmin yazar ve yönetmeni olan James Cameron'a aittir. Zira devam filmi için yedi yıl beklenmesinin başlıca sebeplerinden biri de T-1000 karakteridir. Çünkü o zamanki teknoloji ile James Cameron'ın aklındaki T-1000 karakterine hayat vermek pek de mümkün olmamıştır. James Cameron 1989 yılında yazmış olduğu Abyss filminde T-1000'de kullanmayı düşündüğü teknolojinin denemesini yapmış ve sonrasında iki yıl aradan sonra Terminator 2'yi hayata geçirmiştir. Sonuç olarak bu kadar hummalı çalışma sonrasında ise ortaya unutulmaz bir kötü karakter çıkmıştır.
Ayrıca filmin, 64. Akademi Ödül Töreninde ( Oscar Ödülleri ) 4 dalda Oscar ödülünü kazandığını da belirtmek isterim.
Sonuç olarak sinema tarihinin en önemli filmlerinden biri olan bu muhteşem filmi mutlaka arşivinizde bulundurmanız gerekmektedir.
- 102 milyon dolarlık bütçesi ile döneminin en pahalı filmidir.
- Toplamda 700 kelime diyaloğu olan Arnold Schwarzenegger'e 15 milyon dolar ödenmiştir. Yani Arnold'ın her kelimesi ortalama 21.000 dolar değerindedir. "Hasta la vista, baby" cümlesinden yaklaşık olarak 85.000 dolar para kazanmıştır.
- Önceki film Oscar'a hiç bir dalda aday olmamışken kendisi Oscar kazanan ilk devam filmidir.
- Özel efekt üstadı Stan Winston ve ekibi, Sarah Connor'ın rüyasında gördüğü Mahşer Gününde yaşanan nükleer patlama ile ilgili yüzlerce nükleer patlama videosu izlemişlerdir. Bu uzun çalışmanın meyvesini ise Amerikan Federal Nükleer Test Laboratuvarlarınca, sinemadaki en gerçekçi nükleer patlama açıklaması ile almışlardır.
- Oscar kazanan tek Terminator filmidir.
- Don ve Dan Stanton ile Linda Hamilton ve Leslie Hamilton Gearren ikizler filmde beraber oynamıştır.
- Robert Patrick, yorulmadan ve nefes almadan koşuyormuş görüntüsünü alabilmek için aylarca çalışmıştır.
- Linda Hamilton, ataç ile kilit açabilmek için dersler almış ve filmde de gerçekten bağlandığı kilidi ataç ile açmıştır.
- Filmdeki helikopterli takip sahnesinde T-1000'in 4 kolu vardır.
0 yorum :
Yorum Gönder