The Hobbit: The Desolation Of Smaug - Smaugun Çorak Toprakları [2013]


Smaug ile olan randevunuza geç kalmayın...

İlk filmin sonunda cüce dostlarımızla Gandalf ( Ian McKellen ) ve Bilbo'yu ( Martin Freeman ); uzaktan "Yalnız Dağ"a zorlu maceralar sonunda bakarken bırakmıştık. İşte serinin ikinci filminde macera tam bu noktada kaldığı yerden devam ediyor.

Bu filmin de konusundan biraz bahsetmek gerekirse " Erebor Cüce Madenleri Smaug tarafından ele geçirilmiş ve kilitlenmiş durumdadır. Thorin Meşekalkan'ın ( Richard Armitage ) elinde ise bu cüce madenlerine giden gizli bir girişin haritası ve bu girişin anahtarı vardır. Grubun amacı, Erebor'a, Smaug'u uyandırmadan girmek ve Arkenstone'u ele geçirmektir. Thorin, Arkenstone ile 7 cüce soyunu birleştirme ve Erebor'u yeniden ele geçirebilmek için Smaug'u öldürmeyi planlamaktadır. Ancak haritada belirtilen kapı Durin gününün son ışığında belirmektedir ve bu güne da çok kısa bir zaman kalmıştır. Grup hızlı hareket etmek ve bu kapıyı zamanında bulup açmak zorundadır. Diğer taraftan da Gandalf; Orta Dünya'da karanlığın yayılmaya başladığının farkındadır ve bu durumun arkasında bulunan kötülüğe ait kanıt bulma çabasındadır. Ancak hem bu karanlığa ilişkin kanıtı bulmak hem de kapıyı açıp Arkenstone'u alıp fark edilmeden kaçmak tahmin edildiği gibi kolay olmayacaktır"

Bu film ile birlikte maceraya Orman Eflerinden Legolas ( Orlando Bloom ) ve Tauriel ( Evangeline Lilly ), Göl Şehri Halkından Bard ( Luke Evans ) ve Kirletici Azog'un oğlu Bolg gibi karakterler de katılmaktadır. Ayrıca filmde Smaug'u da bol bol görme şansını yakalayacağız. Film bu yönüyle içerik olarak gaye doyurucudur. Özellikle Smaug'un çok hoşuma gittiğini belirtmeden edemeyeceğim. Zira ejderhanın kibri, üstün zekası ve azameti gayet başarılı bir şekilde beyazperdeye aktarılmış durumda.

Film, görsellik olarak, seslerin ve müziklerin kalitesi bakımından çok ileri seviyededir. Görsellik açısından olumsuz söyleyebileceğim tek şey Legolas olur. Zira nedendir bilemedim bu karakterin efekt ile oluşturuldu çok net şekilde belli oluyordu. Hatta Smaug bile daha gerçekçi duruyordu diyebilirim.

Tüm bunlara ilaveten, hikayenin ilerleyişi ve filmlerin Yüzüklerin Efendisi hikayesinin öncesini anlatarak bu filmlere de göndermede bulunması çok başarılı. Cücelerin bir yandan kendi görevlerini sürdürmeleri, Gandalf'ın diğer taraftan Souron ile ilgili şüphelerini doğrulama çabaları gayet başarılı bir şekilde yansıtılmıştır.

Ancak JRR Tolkien'in Hobbit kitabını okuyanlar, hikayenin değiştirildiğinden yakınabilirler. Zira Azog'un hikayede bu şekilde aktif rol alması gibi bir takım farklılıklar var. Ancak bana soracak olursanız bu tarz değişiklikler filmin izlenilebilirliğini olumlu anlamda etkilemiş olduğunu söyleyebilirim. Pek çok insanın yaptığının aksine, bu seriyi kitabıyla veya Yüzüklerin Efendisi filmleriyle kıyaslamadan izlemek ve yorumlamak gerekir. Hatta Yüzüklerin Efendisi filmlerinden sonra Orta Dünya'ya bir kez daha dönmüş olmanın mutluluğunu yaşamak gerek düşüncesindeyim.

Sonuç olarak bu tarz filmleri sevin sevmeyin; Orta Dünya'ya bir kez daha yolculuk yapacağımız bu filmi de mutlaka izlemeniz gerektiği düşüncesindeyim.

I'm Fire, I'm Death.



The Hobbit: The Desolation of Smaug (2013) on IMDb

Google Plus'ta Paylaş

Mehmet Nar

Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
    Blogger YORUMLARI
    Facebook YORUMLARI

0 yorum :

Yorum Gönder