Taken 2 - Takip İstanbul [2012]


Bazı hikayeler tek film ile sona ermelidir düşüncesini doğrulayan bir devam filmi.
                                                                                                                       
2008 yılında vizyona giren ilk filmin elde ettiği başarı, kaçınılmaz olarak devam filmlerinin çekilmesine sebebiyet vermiştir. Sonuçta sinema sektörünün nihai amacı para kazanmaktır ve yeni bir fikir bulmaktansa tutmuş bir hikayeyi yeniden pişirip seyircinin önüne sunmak hem daha kolay hem de daha kazançlıdır. Ancak bana katılır mısınız bilmiyorum ama bazı filmlerin devam filmi/filmleri çekilmemelidir düşüncesindeyim.

Neyse lafı fazla uzatmadan önce filmin konusundan bahsedelim, Paris'te kaçırılan kızı Kim'i (Maggie Grace) bulmak için tüm Tropoja çetesine savaş açan Bryan Mills'in (Liam Neeson) başı yine aynı çete ile belaya girecektir. Kızını kurtarırken öldürdüğü Tropojalılardan biri olan Marko'nun babası Murad Krasniqi (Rade Serbedzija) oğlunun intikamını almak için fırsat kollamaktadır. Aradığı bu fırsat ise Bryan Mills'in bir iş için İstanbul'a gelmesi ile karşısına çıkacaktır. İstanbul'da olan Bryan'a eski karısı Lenore (Famke Janssen) ve kızı bir sürpriz yaparlar. Lenore ve kızı Kim de İstanbul'a gelmişlerdir. Hem iş hem tatil yapma amacında olan Bryan'ın bu hayali, Tropojalıların İstanbul'a gelmesi ve kendisi ile eski karısını kaçırması ile suya düşecektir. Artık Bryan hem Tropojalıların elinden kurtulmak hem de eski karısı ve kızının da hayatını korumak zorunda kalacaktır. 

Son zamanlarda büyük bütçeli Hoolywood yapımlarının bir kısmı Türkiye'de çekilmektedir. Hitman, yanlış hatırlamıyorsam James Bond Skyfall filminin bir kısmı, Hayalet Sürücü 2 ve Takip İstanbul filmleri bir çırpıda aklıma gelen filmler. Ancak bu filmlerde sürekli olarak Türkiye, geri kalmış Ortadoğu ülkesiymiş izlenimi yaratılarak gösterilmektedir. Reklamın iyisi kötüsü olmaz düşüncesinden hareketle, kötü de gösteriliyor olsa da önceden yok sayılmamız hesaba katarak Türkiye'den bahsedilmesi olumlu görülebilir. Ancak ben bu düşünceye pek katılmıyorum. Bu şekilde Türkiye'nin gösterilmesinden rahatsız olduğumu belirtmek isterim.

Takip İstanbul filminin önündeki en büyük handikap, kendisinden önce vizyona girmiş olan Taken / 96 Saat filminin varlığıdır. Aslında tek bir filmmiş gibi düşünüldüğünde idare edecek bir aksiyon filmi olsa da bir devam filmi olduğu gerçeğini de göz önünde tuttuğumuzda maalesef bu filmin sınıfı geçtiğini söylemek biraz zor. İyi aksiyon sahnelerine sahip olsa da film hikaye olarak çok basit ve zayıf kalmıştır. İlk filmin hikayesinin ilmek ilmek işlenmesi, gerilimin ve aksiyonun iyi harmanlanması filmin başarısının anahtarı olsa da aynı şeyleri bu film için söylemek pek mümkün görünmüyor. Zira İstanbul gibi bir megapolde bu kadar büyük silahlı çatışmalar yaşanıyor olmasına rağmen ortada tek bir polisin olmaması, Tropojalılar tarafından yakalanan Bryan Mills'in öldürülmeden bu kadar rahat bir şekilde kaçabilmesi gibi mantık hatalarının olması filmin kalitesini düşürmektedir. 

Yukarıda anlattığım olumsuz yanlarına rağmen aksiyon ve dövüş sahnelerinin iyi tasarlanması, çekim tekniklerinin ve kamera açılarının doğru kullanılmış olması ve bu sebeple izleyici için karışıklığa neden olmadan kendini izlettirmesi filmin önemli artılarıdır. Bunlara Liam Neeson'ın karizmatik oyunculuğunun da eklenmesi ile izlenebilir bir film meydana gelmiştir.

Sonuç olarak İstanbul manzaraları ile idare eder bir Liam Neeson filmi izlemek istiyorsanız, bu filmi de izlemelisiniz. Ama üç filmlik serinin en zayıf halkası olduğunu da aklınızdan çıkarmamanızı ve beklentilerinizi çok da yüksek tutmamanızı tavsiye ederim.

Taken 2 (2012) on IMDb  
 
Google Plus'ta Paylaş

Mehmet Nar

Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
    Blogger YORUMLARI
    Facebook YORUMLARI

0 yorum :

Yorum Gönder