Dünyanın sonu ve yeni yaşam alanlarının keşfi üzerine mükemmel bir film
Son zamanlarda pek çok film ve dizi, dünyanın sonu ve yeni yaşam alanlarının bulunması konusu üzerinden hareketle çekilmektedir. Will Smith ve oğlunun oynadığı After Earth, Tom Cruise'nin oynadığı Oblivion, Matt Demon'un oynadığı Elysium filmleri ve ikinci sezonu devam etmekte olan The 100 dizisi, bu tarz dizi ve filmlere örnek olarak verilebilir. Christopher Nolan' ın yönetmenliğini üstlendiği Interstellar - Yıldızlararası filmi de şu anda vizyonda olan bu tarz filmlerden biridir.
Kısa bilgilerin ardından filmin konusuna değinmek gerekirse: Yakın gelecekte yeryüzünde yaşam, artan kuraklık ve iklim değişiklikleri nedeniyle yok olma tehlikesi altına girmiştir. İnsanoğlu, hem bu yok olma tehlikesini engellemeye çalışmakta diğer taraftan da yeni yaşam alanları bulma arayışını devam ettirmektedir. Zira Dünyayı kaplayan toz bulutu yüzünden gıda üretimi durmanın eşiğine gelmiştir. İnsanoğlu sadece mısır üretebilmektedir. Ancak yakın zamanda mısır üretimi de duracak gibi gözükmektedir. İşte böyle bir ortamda Jupiter'in yakınında keşfedilmiş olan bir solucan deliği tüm insanlık için yeni bir umut kaynağı olmuştur. Zira bu solucan deliği sayesinde insanoğlu başka bir galaksiye geçerek daha önce hiç bir insanın ulaşamadığı yerlere ulaşmak ve yeni yaşam alanları keşfetme şansını yakalamıştır. Bu solucan deliğine NASA, Lazarus Projesi kapsamında on iki adet uzay gemisi göndermiştir. Her bir uzay gemisi, daha önce belirlenebilmiş olan farklı gezegenleri araştırması için gönderilmiştir. İşte bu gemilerin üçünden ise kendi bulundukları gezegenin insanoğlu için yaşanabilir olduğu hakkında sinyaller gelmektedir. Bu noktada Cooper ( Matthew McConaughey ) ve ekibi bu üç sinyalin geldiği gezegenleri bulmak ve gelen sinyallerin doğruluğunu araştırmak için aynı solucan deliğine gönderilir. Zamanla yarışan ekibin sinyallerin geldiği üç ayrı gezegene gitme gibi imkanları yoktur. Bu sebeple hangi gezegene gitmek gerektiği konusunda bir seçim yapmak zorunda kalacaklardır. Bu seçim sonrasında ise işler iyice karışacaktır.
Konu olarak , pek çok dünyanın sonu filmi ile aynı konuya sahipmiş gibi görünen ancak izlediğinizde bu filmlerden çok farklı olduğunu göreceğiniz Yıldızlararası filminin artılarından ve eksilerinden bahsetmek isterim. Öncelikle görsel efektleri gördüğünüzde, sinema sektörünün bu konuda ne kadar ileri gittiğine şahit olacaksınız. Zira film, görsel efektler olarak çok ileri seviyede. Filmde uzay olgusu, insanoğlu için büyük bir muamma olan solucan deliğinin tasarımı ve bu solucan deliğinin diğer tarafındaki yeni yaşam alanlarının kurgulanması farklı bir hayalgücünün eseri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bizler için bilinmeyenin hayal edilmesi ve sonrasında bunun kurgulanarak bizlere gösterilmesindeki zekaya hayran kalmamak elde değil. Filmde yer alan detaylar, filmin sonunun bağlanış şekli ve sonunun şaşırtıcılığı da cabası.
Diğer taraftan film, aksiyondan uzak durağan bir bilim-kurgu olsa da inanın yaklaşık üç saatin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Hikaye, o kadar doğru bir şekilde kurgulanmış ki sürekli sizin merak etmenizi ve hayretler içinde kalmanızı sağlıyor. Başlarda gizem, sonrasında gizemin getirdiği merak ve en sonundaki gerilim. Hepsi yerli yerinde ve dozunda.
İşte böyle mükemmel bir malzemeye ek olarak Cooper rolünde Matthew McConaughey ve Brand rolünde Anne Hathaway muhteşem oyunculukları da eklenince son zamanların en iyi filmi ile karşı karşıyayız diyebilirim.
Diğer taraftan film, aksiyondan uzak durağan bir bilim-kurgu olsa da inanın yaklaşık üç saatin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. Hikaye, o kadar doğru bir şekilde kurgulanmış ki sürekli sizin merak etmenizi ve hayretler içinde kalmanızı sağlıyor. Başlarda gizem, sonrasında gizemin getirdiği merak ve en sonundaki gerilim. Hepsi yerli yerinde ve dozunda.
İşte böyle mükemmel bir malzemeye ek olarak Cooper rolünde Matthew McConaughey ve Brand rolünde Anne Hathaway muhteşem oyunculukları da eklenince son zamanların en iyi filmi ile karşı karşıyayız diyebilirim.
Bu film için söylenebilecek bir kaç olumsuz eleştri ise: Filmin; bu tür filmlere çok fazla ilgili olmayanlar için fazla denecek kadar bilimsel terim içermesi, sonunun fizik bilimi ile uğraşanlar için bazı açılardan saçma olmasıdır. Ama sonuç olarak bunun bir belgesel değil de film olduğunu unutmamak gerekir.
Sonuçta, eksileri ve artılarını düşündüğümüzde artılarının çok ağır bastığı, şimdiden klasikler arasına girmeye aday bu filmi mutlaka izlemek gerekir.
0 yorum :
Yorum Gönder