Hugh Jackman'ın son kez Wolverine karakterine can verdiği film, biz sinemaseverlere önceki X-Men filmlerinin aksine karanlık bir gelecek, çok daha şiddet ve öfke vadediyor.
Filmin konusu kısaca şu şekilde. 25 yıldır hiç bir mutantın dünyaya gelmediği yakın gelecekte, neredeyse mutant soyu tükenmiştir. Bu arada Logan ( Hugh Jackman ) en yakın arkadaşı Charles Xavier ( Patrick Stewart ) ile birlikte Meksika sınırında gözlerden uzak bir hayat yaşamaktadır. Geçimini limuzin şoförlüğü yaparak sağlamaya çalışan Logan, artık yaşlanmıştır ve ciddi sağlık problemleri yaşamaktadır. 90 yaşına merdiven dayamış Charles Xavier ise alzheimer hastalığının pençesindedir. İkilinin tek hayali para biriktirip bir tekne alıp okyanusa açılmaktır. Ancak Logan ve Charles'in bu sıkıcı hayatı, bir kadın ve küçük bir kızın ortaya çıkması ile alt üst olacaktır. Zira küçük kızın peşinde olan karanlık güçler, kızı ele geçirmek için her türlü yola başvurmaya hazırdır. Küçük kız Laura'nın ( Dafne Keen ) gerçekte kim olduğu ile ilgili gerçekler ortaya çıktıkça işler iyice karışacaktır. Başlarda yardım etmek konusunda istekli olmayan Logan, Charles'ın ısrarı ve gelişen olaylar sebebiyle son macerasına atılmak zorunda kalacaktır.
Yazının başında da belirttiğim üzere önceki Marvel filmlerine nazaran çok daha şiddet ve öfke içeren film, farklı bir Wolverine karakteri sunmaktadır. "Old Man Logan" çizgi romanından sinemaya uyarlanan filmde adından da anlaşılacağı üzere Wolverine'in ihtiyarlık yıllarına şahit oluyoruz. Kendisini iyileştirme yeteneğini yitirmenin eşiğinde, yaşlanmış, alkolik ve hayata olan bağlılığını yitirmiş bir Wolverine ile elden ayaktan iyice düşmüş, alzheimer ile uğraşan bir Charles Xavier karakteri ile karşı karşıyayız. Ki ikiliyi bu halde görmenin beni başlarda üzdüğünü de belirtmeden geçemeyeceğim.
Ancak yalın bir hikaye üzerine kurulu olması, gerçekçi ve etkileyici kurgusu ve hikaye anlatımı ile efsane karaktere mükemmel bir final olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Burada usta oyuncu Hugh Jackman'a da ayrı bir sayfa açmak gerekir düşüncesindeyim. Zira adeta Oscarlık bir performans sergileyen Hugh Jackman, tek başına filmi sırtlayarak adeta farklı bir seviyeye çıkarmıştır. Diğer taraftan genç oyuncu, Laura rolündeki Dafne Keen de yaşından beklenmeyecek bir performans sergileyerek rolünün hakkını vermiştir.
Sonuç olarak efsaneye sağlam bir final niteliğindeki bu filmi mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
0 yorum :
Yorum Gönder