Ünlü profesörümüz Robert Langdon'ın üçüncü macerasında hikaye Floransa'dan Venedik'e oradan da İstanbul'a taşınıyor. Çözülmesi gereken pek çok ipucu ve zamana karşı verilen büyük bir mücadele bekliyor bizleri.
Filmin hikayesi kısaca şu şekilde. Profesör Robert Langdon ( Tom Hanks ) gözlerini açtığında kendisini bir hastahanede bulur. Kafasından darbe almış olan profesör, son zamanlarda yaşadıklarını hatırlayamamaktadır. Dahası gözlerini açtığı hastahane, Floransa'dadır ve profesör buraya nasıl geldiğini hatırlayamaz. Başına gelenleri anlamaya çalışırken birden havada kurşunlar uçuşmaya başlar. Kendisi ile ilgilenen doktor Sienne Brooks ( Felicity Jones ) yardımıyla hastahaneden kaçmayı başaran profesör, kendisini büyük bir kovalamacanın içinde bulacaktır. Hafıza kaybı nedeniyle kime güveneceğini kestiremeyen Profesör Langdon, Doktor Brooks yardımıyla ipuçlarının peşine düşer. Sır perdesi aralandıkça tüm insanlığı tehdit edecek ciddiyette bir olaya dahil olduğunu anlayan profesör için artık zamana karşı yarış başlamıştır. Profesör, bu yarışta başarısız olursa, ölümcül bir virüs tüm dünyaya yayılacaktır.
Tarihi mekanlarla ve tarihi eserlerle süslenmiş, gizemli hikayesi ile bizlere sürükleyici bir hikaye izlettiren film, düşmeyen temposu ile kendisini sıkılmadan izlettirmeyi başarıyor. Bu bakımdan film için başarılıdır diyebilirim. Ancak hikayenin sürprizsiz, tahmin edilebilir ve inandırıcılıktan uzak işlenişi filme çok puan kaybettirmektedir. Filmin hikayesi ile ilgili sürprizbozan vermemek adına tahmin edilebilirlik kısmından bahsetmeyeceğim; filmi izlediğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız. Ancak inandırıcılık kısmından bahsedecek olursak; teknoloji bu kadar gelişmişken; her yerde kameralar vb. varken baş kahramanımızın sürekli olarak peşindekilerden kurtulması bir noktadan sonra kabak tadı vermektedir. Diğer taraftan tüm dünya nüfusunu derinden etkileyecek etkiye sahip virüsün poşet içerisinde tutulması da kahkahalarla gülmeme neden olmuştur.
Tom Hanks, Felicity Jones, Irrfan Khan, Ben Foster, Sidse Babett Knudsen ve Omar Sy gibi önemli ve tanınmış isimlerden oluşan oyuncu kadrosu da performans olarak filme ekstra bir şeyler katmamıştır düşüncesindeyim. Performans olarak ne eksik ne de fazla olan film, günü kurtarmıştır. Ancak kadroya baktığınızda çok daha iyisi olabilirmiş düşüncesi bende ağır basmaktadır.
Kısacası boş vakitte izlenebilir düşüncesindeyim. Ancak yine de beklentilerinizi fazla yüksek tutmayın derim.
0 yorum :
Yorum Gönder