Son zamanlarda pek çok masal uyarlaması film izledik. İşte bu filmlerden biri de 2012 yılında vizyona girmiş olan ve gişede hatırı sayılır bir başarı elde etmiş olan "Snow White and the Huntsman - Pamuk Prenses ve Avcı" filmidir. Film, elde ettiği başarı sayesinde devam filminin de yolunu açmıştır.
İşte 2016 yılında vizyona girmiş olan devam filmi "The Huntsman: Winters War - Avcı: Kış Savaşı" filminde, ilk filmin hem öncesine hem de sonrasına gidiyoruz.
Neyse lafı fazla uzatmadan gelelim filmimizin konusuna. Filmimizin hikayesi, ilk filmin öncesinde başlıyor. Kötü kraliçe Ravenna ( Charlize Theron ) ve kardeşi Freya'nın ( Emily Blunt ) hikayesini izliyoruz. Ravenna, sahip olduğu güçlerle krallıkları ele geçirmektedir. Bu arada kardeşi Freya ise yasak bir aşktan halime kalmıştır. Sevdiği adamın doğan çocuklarını öldürmesi üzerine Freya, buz tutmuş bir kalple en az ablası Ravenna kadar güçlü bir kraliçeye dönüşür. Ablasını terk edip kuzey diyarlarına hüküm sürmeye başlayan Freya, ele geçirdiği krallıklardaki çocukları kaçırarak onları eğitmeye ve bu çocuklardan bir ordu kurmaya başlar. Eğitilen çocuklar içinde en yetenekli olan Eric ( Chris Hemsworth ) ve Sara ( Jessica Chastain ) ise kraliçenin "duygu zayıflıktır" düsturuna rağmen birbirlerine aşık olmuşlardır. Bu aşkı öğrenen Freya ise aşıkların yollarını ayırır. Aradan yedi yıl geçer. Ravenna, Pamuk Prenses ve ordusu tarafından yenilir. Ancak "Ayna" yok edilememiştir. Ayna'nın güçlerini engellemek için Mabet'e taşınması emrini veren Pamuk Prenses, en güvendiği adamlarını bu göreve verir. Ancak yolda işler ters gider ve Ayna kaybolur. Ayna'nın varlığını öğrenen Freya ise güçlerini arttırmak için Ayna'nın peşine düşer. Pamuk Prenses ise Ayna'nın bulunması işini Avcı'ya verir. Sonrasında olaylar gelişir.
Filmin, ilk filme nazaran daha iyi denilebilecek bir hikaye üzerine inşa edilmiş olduğunu söyleyebilirim. İlk filmin hikayesini derinleştirmesi, Avcı'nın geçmişini bizlere anlatıyor olması ve sonrasında bir devam filmi olarak hikayenin ilerisini anlatması gayet başarılı bir şekilde kurgulanmıştır. Ancak iyi hikayesine rağmen, filmin son derece sıkıcı bir şekilde ilerlediğini ve filmi izlerken çok sıkıldığımı da itiraf etmeliyim. Bu duruma neden olan başlıca neden ise aksiyon düzeyinin yeterli olmamasıdır düşüncesindeyim. Zira yaklaşık iki saatlik bir seyir süresine sahip olan filmde aksiyonun çok az bir yer tuttuğunu söylemeliyim.
Oyunculuk olarak Emily Blunt'ın rolüne yakışmadığını ve performansını da beğenmediğimi belirtmek isterim. Emily Blunt'ın yüzünün, oynadığı kötü role göre çok yumuşak kaldığını düşünmekteyim. İlk filmde Charlize Theron'un performansı sonrasında Emily Blunt'ın kötü kraliçe performansı çok yetersiz kalmıştır dersem yanlış söylemiş olmam herhalde. Charlize Theron ise çok fazla filmde görünmese de yine güzelliği ve oyunculuğu ile harikalar yaratmıştır.
Film genel olarak sıkıcı olsa da iş görselliğe geldiğinde harikalar yaratmaktadır. Yaratılan dış mekanlar, filmin konusuna yakışır oluşturulan atmosfer, Freya'nın buzlar içindeki yalnızlığı ve duygusuzluğu mükemmel bir şekilde resmedilmiştir. Film bu açıdan sağlam bir iş çıkarmıştır.
Sonuç olarak boş vakitte izlenebilir bir film olduğunu düşünüyorum. Ancak ilk filmdeki eğlence ve aksiyonu bu filmde bulamayacaksınız.
0 yorum :
Yorum Gönder