Tüm zamanların belki de en çok sevilen çizgi roman kahramanlarından biri olan Spider-Man / Örümcek Adam, ikinci filmi ile sinemaseverlerin gönlünde taht kurmayı başarıyor.
İki yıldır suçla mücadele etmeye çalışan Peter Parker/Spider-Man ( Tobey Maguire ) hayatını bir türlü düzene koyamamıştır. Bir tarafta açılamadığı aşkı Mary Jane Watson ( Kirsten Dunst ) başka birisi ile evlenmek üzeredir. Diğer tarafta en yakın dostu olan Harry ( James Franco ), Örümcek Adam'ın yerini söylemediği gerekçesi ile tüm öfkesini Peter'a kusmaktadır. Suçla savaşıyor olmasına rağmen çalıştığı gazete, Örümcek Adam hakkında yalan yanlış haberler yaparak adeta bir karalama kampanyası başlatmıştır. Üstüne üstlük halası May ( Rosemary Harris ), kocasının ölümü üzerine maddi zorluk içine düşmüştür. Diğer taraftan süper kahramanlık tüm gücünü ve vaktinin çoğunu aldığından dolayı okul da iyi gitmemektedir. İşte böyle bir ortamda "Büyük Güç Büyük Sorumluluk Getirir" düsturundan vazgeçen Peter, süper kahramanlık günlerini geride bırakmaya karar verir. Derslerine ve sosyal hayata yönelen Peter, bir şekilde hakkında tez hazırladığı Dr. Otto Octavius ( Alfred Molina ) ile tanışma fırsatı yakalar. Aynı sıralarda Dr. Octavius ise tüm dünyayı değiştirecek olan bir çalışma içindedir. Dr. Octavius'un bu çalışması felaketle sonuçlanır. Karısının ölümü ve taktığı yapay zekaya sahip kollar nedeniyle aklını kaçırmanın eşiğine gelmiş olan Dr. Octavius, tüm dünyanın da sonunu getirmek üzeredir.
2002 yılında vizyona giren ilk Spider-Man/Örümcek Adam filmi, genel olarak başarılı sayılabilecek bir film olsa da yönetmen Sam Raimi, ilk filmde yaptığı hatalardan ders alarak, çok daha sağlam bir işe imza atmış durumda. Duygusal yönlerin daha ağır bastığı ve duygusallığın olay örgüsü içinde, nakış gibi ince ince işlenmiş olduğu film, bu açıdan ilk filmin başarısını çok ilerilere taşımayı başarıyor. Özellikle Peter'ın May Hala ve Mary Jane ile olan ilişkisi, Harry ile olan çalkantılı arkadaşlığı bu filmde gerçekten de çok akıllıca işlenmiştir. Bu kadar duygusallığa rağmen aralara sıkıştırılan esprili diyalogları ile de film izleyicinin beğenini kazanmayı başarıyor.
Hikaye kurgusundaki ve olay örgüsündeki bu gelişmeye paralel olarak görsel efektlerin de muazzam bir ilerleme gösterdiğini de belirtmek isterim. Dr. Ock ile Spider-Man'in arasında metro köprüsünde son bulan sahnenin, final sahnesinin veya Spider-Man'in New York sokaklarında sallanarak gezdiği sahnelerin büyük özenle çekildiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Görsel efektlerdeki bu başarı hiç şüphesiz filmin aksiyon dozunun da yukarılara çıkmasını sağlıyor.
Oyunculuk olarak Tobey Maguire'nin, bunalımda olan Peter Parker rolüne yine çok yakıştığını, May Hala ve J.J.Jamison karakterlerine daha fazla yer verilmesinin doğru bir tercih olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Süper Kahraman filmlerinin olmazsa olmazı kötü karakterin tıpkı ilk filmde olduğu gibi bu filme de ayrı bir hava kattığını rahatlıkla söyleyebilirim. Alfred Molina'nın başlarda kadın ruhundan anlayan, kibar Dr. Otto Octavius'a, sonrasında ise aklını kaçırmanın eşiğine gelmiş Dr Ock karakterine çok yakıştığını belirtmeliyim.
0 yorum :
Yorum Gönder