"Şunu bilin ki Prensim, Kabaran okyanusların Atlantis’i ve onun görkemli kentlerini yutmasından hemen sonra, Dünya’da o güne kadar görülmemiş bir çağ başlamıştı. Aryas’ın oğullarının doğduğu bu çağda, Dünya üzerindeki imparatorluklar ve uygarlıklar, gökteki yıldızların mavi pırıltıları kadar dağınık fakat belirgindi. İşte bu sıralarda Kimmeryalı Conan geldi. Çelik bilekli elinden kılıcını hiç bırakmayan bu kara saçlı, şahin gözlü yiğit, tüm imparatorlukları sandallı ayağının altında çiğnemek istiyordu."
Amerikalı yazar Robert Ervin Howard tarafından 1932 yılında yaratılmış olan Conan karakteri, günümüze gelene kadar pek çok zorlu yoldan geçmiştir. 1936 yılında Robert Ervin Howard'ın ölümü üzerine bayrağı De Bjorn Nyberg devralmıştır. De Bjorn Nyberg sayesinde popülerliğini arttırmış olan Conan'ın tüm dünya çapında sevilmesini sağlayan olay ise, hiç şüphesiz karakterin Marvel Comics tarafından çizgi roman haline getirilmesidir.
İşte böyle zorlu yollardan geçmiş olan Conan ilk kez 1982 yılında vizyona giren filmle beyazperdeye taşınmıştır.
Gelelim filmimizin konusuna. Çocukluğunda anne ve babası, Thulsa Doom ( James Earl Jones ) tarafından öldürülmüş olan Conan ( Arnold Schwarzenegger ) uzunca bir süre köle olarak yaşamıştır. Zamanla efendisinin en değerli hazinesi haline gelen Conan, altın ve değerli taşlar karşılığında yapmakta olduğu dövüşlerle efendisini zengin etmektedir. Bir şekilde özgürlüğünü kazanmış olan Conan'ın tek amacı anne ve babasının intikamını almaktır. Ancak Thulsa Doom'a ulaşmak hiç de kolay olmayacaktır. Zira Thulsa Doom, adeta bir tanrı olarak görülmekte ve büyük bir tarikatın lideri olarak, ulaşılması zor bir kişidir. Fakat tüm bu zorluklara rağmen Conan'ın yolundan dönmeye niyeti yoktur.
Kimmeryalı Conan'ın beyazperdeye ilk kez taşındığı bu filmin, aslında klasik bir intikam alma hikayesi üzerine inşa edildiğini söyleyebilirim. Ancak film, anlatmaya çalıştıkları ile bundan çok daha fazlasını vaat ediyor. Başlarda babasının "güveneceğin tek şey çelik" demesine rağmen aklıyla ve çevresindeki dostlarıyla var olan bir karaktere dönüşmesi gayet başarılı bir şekilde kurgulanmıştır. Ayrıca gücün sadece kılıçla değil de insanların sadakati ve bağlılığı ile artacağını anlatan film, başlarda sadece aksiyon filmi gibi görünse de daha derin bir hikayeyi biz izleyicilere aktarmaktadır. Tüm bu anlatmak istediklerinin yanında aksiyon ile fantastik unsurlarından başarılı bir şekilde harmanlandığını da rahatlıkla söyleyebilirim.
Görsel efektler ve film müzikleri olarak zamanının ötesinde bir filmdir dersem yanlış söylemiş olmam herhalde. Zira filmin 1982 yılında vizyona girdiğini düşünecek olursak, bu açıdan gayet başarılı bir iş çıkardığını rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle kan efektlerinin çok sağlam olduğunu belirtmeliyim.
Diğer taraftan Conan'ın usta oyuncu Arnold Schwarzenegger için de ayrı bir yeri olduğunu düşünüyorum. Zira bu filmdeki performansı ile Arnold Schwarzenegger'in önünün açıldığını ve kendisinin, efsaneler arasında yer almasını sağlayan rolleri bu film sayesinde kaptığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Filmle ilgili söyleyebileceğim tek olumsuz şey ise, seyir süresinin fazla uzun tutulmuş olmasıdır. Zira iki saati aşkın süresi, izleyicinin zaman zaman filmden sıkılmasına neden olmaktadır.
Sonuç olarak mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biridir. Aradan geçen bunca zamana rağmen hala izlemediyseniz ilk fırsatta izlemenizi tavsiye ederim. Pişman olmazsınız.
0 yorum :
Yorum Gönder