Marty McFly ve Dr. Emmett Brown'un üçüncü ve son macerasında bu sefer de 1885 yılına yolculuk edeceğiz.
İkinci filmin sonunda, Dr. Emmett Brown'un kullandığı zaman makinesine bir yıldırım düşmüş ve Dr. Emmett Brown, istemeden de olsa zamanda yolculuk yapmak zorunda kalmıştır. Ancak Marty'nin doktorun akıbeti ile ilgili herhangi bir bilgisi bulunmamaktadır. Dahası Marty, 1955 yılında kalmıştır ve kendi zamanına dönememektedir. Yıldırım düşme olayın yaşanmasından bir kaç dakika sonra, Marty, gizemli bir mektup alır. Mektup, Dr. Emmett Brown tarafından yazılmıştır. Fakat mektubun yazım tarihi 1 Eylül 1885'tir. Kısaca Dr. Emmett Brown, düşen yıldırım sonrasında 1885 yılına gitmiştir. Marty, tekrar 1955 yılında yaşamakta olan Dr. Brown'un yardımına başvurur. İkili, 1885 yılındaki Dr. Brown'un saklamış olduğu zaman makinesini bulur. Sonrasında araç tamir edilir. Artık Martyi, kendi zamanına dönebilecektir. Ancak yapmış oldukları araştırma neticesinde Dr. Emmett Brown'un 7 Eylül 1885 yılında Buford 'Mad Dog' Tannen tarafından öldürüldüğünü öğrenirler. Bu bilgi sonrasında Marty, 1885 yılına dönerek Dr. Brown'u kurtarmaya çalışacaktır. Fakat Dr. Brown'un kendi zamanına dönmeye pek de niyeti yok gibidir. Zira geçmişte hayatının kadını olan Clara ile tanışmıştır. Clara'nın varlığına rağmen geçmişi değiştirme riskini göze alamayan Dr. Brown, aşkını geçmişte bırakarak geleceğe dönmeye karar verir. Fakat bu, bekledikleri kadar kolay olmayacaktır. Kendi zamanlarına dönmek için akıl almaz bir fikir bulan Marty ve Dr. Brown, bakalım bu çabalarında başarılı olabilecekler mi?
Orijinallik ve hikaye olarak ilk iki filmin bir kaç adım gerisinde kalmış olan bir film dersem yanlış söylemiş olmam herhalde. Zira ilk iki filmde izlemiş olduğumuz geçmişi veya geleceği değiştirme olgusu serinin üçüncü filminde ortadan kalkmış durumdadır. Bu film ile sadece Marty ve Dr. Brown'un geçmişin zorluklarına ve teknoloji olarak geri kalmışlığına rağmen kendi zamanlarına dönme çabası anlatılmaktadır. Dr. Brown'un 1885 yılında yaklaşık olarak 8 aydan fazla kalmış olmasına rağmen zamanın olağan akışına herhangi bir etkisinin olmaması, serinin mantığına aykırı düşmektedir.
Yukarıda bahsetmeye çalıştığım olumsuz durumu bir kenara bırakırsak, ilk iki filmde gördüğümüz Hill Valley'nin 1885 yılındaki halini görmek, ünlü saat kulesinin inşaatına şahitlik etmek, McFly ve Tannen ailelerinin ataları ile tanışmak gerçekten de filmin en güzel yanları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç olarak hiç bitmesin diyeceğimiz bu efsanevi serinin son filmini de mutlaka izlemelisiniz.
0 yorum :
Yorum Gönder