Her efsanenin bir sonu vardır!
2005 yılında serinin ilk filmi olan Batman Begins / Batman Başlangıç filmini izlediğimde bundan daha iyi bir Batman filmi çekilemez düşüncesindeydim. Ta ki 2008 yılında Batman Dark Knight / Batman Kara Şövalye ile tanışana kadar. Dark Knight filmi gerek konusuyla gerekse iyi oyuncu kadrosuyla gerekse Heath Ledger'in efsanevi oyunculuğu ile hayat verdiği Joker karakteriyle, sinema dünyasının gelmiş geçmiş en iyi süper kahraman filmlerinden biridir. İşte böyle efsanevi iki filmin ardından bu seriye öyle bir final yapılmalıydı ki Batman Kara Şövalye serisi akıllardan uzunca bir süre yer edinmeliydi.
Kara Şövalye Yükseliyor filmi ise bence tam anlamıyla seyircinin tüm sorularına cevap veren mükemmel bir final sunuyor bizlere.
Dark Knight / Kara Şövalye filmi ile Joker tehdidi ortadan kaldırılmış ve yer altı dünyasına büyük darbe vurulmuştu. Aradan sekiz yıl geçmesine rağmen artık Batman'e ihtiyaç duyulmuyordu. Ta ki Bane ( Tom Hardy ) isimli eski bir Gölgeler Birliği üyesinin ortaya çıkmasına kadar. Bane'nin tek amacı eski liderleri Ra's al Ghul'un yarım bırakmak zorunda kaldığı işi tamamlamaktır. Bunun için de Wayne Şirketler gurubunun geliştirdiği füzyon enerjisini çalmış ve bunu bombaya çevirmiştir. Ayrıca Joker'in yaratmaya çalıştığı kaos ortamını yeniden gün yüzüne çıkarmıştır. Bane'i ne polis ne ordu ne de Batman durdurabilmiş değildir. Gotham'ı tehdit eden bu sorunla nasıl başa çıkılacaktır.
Kara Şövalye Yükseliyor filmi ,diğer iki filmin aksine görsel efektlerin ve aksiyonun daha yoğun kullanıldığı bir filmdir. Özellikle patlama sahnelerinin ve Batman'in kullandığı motorsiklet ( Batpod şeklinde isimlendirilmiştir ) sahnelerinin üzerinde çok çalışılmış olduğunu belirtmek isterim. Önceki filmlerdeki kemik kadronun korunduğunu ve bunların üzerine Tom Hardy, Joseph Gordon-Levitt, Anne Hathaway ve Marion Cotillard gibi başarılı isimlerin eklendiğini belirtmeliyim.
Hikayenin kurgulanışı ve bir şekilde ilk film ile bağlantı kurulması çok başarılı bir şekilde tasarlanmıştır. Bane karakterinin, tamam Joker kadar olmasa da çok karizmatik olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. En azından Heath Ledger'in efsanevi oyunculuğundan sonra Tom Hardy'nin de başarılı bir iş çıkartmış olduğunu ve filme ayrı bir hava kattığını belirtmeden geçemeyeceğim.
Hikayenin kurgulanışı ve bir şekilde ilk film ile bağlantı kurulması çok başarılı bir şekilde tasarlanmıştır. Bane karakterinin, tamam Joker kadar olmasa da çok karizmatik olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. En azından Heath Ledger'in efsanevi oyunculuğundan sonra Tom Hardy'nin de başarılı bir iş çıkartmış olduğunu ve filme ayrı bir hava kattığını belirtmeden geçemeyeceğim.
Filmin yine önceki iki filmde olduğu gibi daha gerçekçi ve daha karanlık bir dünyada geçtiğini ve bu yöne ile daha önceden çekilmiş fantastik Batman filmlerinden ayrıldığını belirtmeliyim. Batman'in fantastiklikten kurtularak daha gerçekçi bir şekilde beyazperdeye taşınması da bu serinin en önemli artılarındandır.
Film müzikleri ise önceki filmlerden aşağı kalır bir yanı yok. Bu alanda da yine Hans Zimmer imzası taşıyan film, ilk iki filmi aratmıyor. Kısa Christopher Nolan, filmin gerek oyuncu kadrosunu gerekse teknik kadrosunu koruyarak ne kadar doğru bir tercih yaptığını gözler önüne seriyor.
0 yorum :
Yorum Gönder