Mükemmel giden bir hayat ve onun birden bire tepetaklak olması
Mükemmel giden bir hayatın çok kısa süre içinde tepetaklak olması teması üzerine kurulan son derece eğlenceli bir film "Dick ve Jane İşbaşında" filmi.
Mükemmel giden bir hayatın çok kısa süre içinde tepetaklak olması teması üzerine kurulan son derece eğlenceli bir film "Dick ve Jane İşbaşında" filmi.
Şimdi şöyle bir hayat yaşadığınızı hayal edin. Güzel bir karınız ve sevimli bir oğlunuz var. Bu güzel aileye ilaveten piyasanın en büyük şirketlerinden birinde 15 yıl severek çalıştığınızı düşünün. 15 yıllık emeklerinizin karşılığında şirketin başkan yardımcılığına terfi ettiğinizi ve hayatınızın daha da iyiye gittiğini hayal edin.
İşte Dick Harper'ın ( Jim Carrey ) hayatı tam da bu aşamadadır. Ancak tek bir farkla. Terfi ettiğini öğrendiğinde Dick'in ilk yaptığı şey, karısı Jane'e ( Téa Leoni ) işten ayrılmasını ve çocukları ile daha fazla vakit geçirmesi gerektiğini söylemesi olmuştur. Ancak terfiden sonraki ilk çalışma gününde Dick, çalıştığı şirketin iflas ettiğini ve tüm çalışanların işsiz kaldığını medyaya duyurmak zorunda kalacaktır. Adeta günah keçisi ilan edilen Dick, kısa zamanda işsiz kalmış ve hayatı tepetaklak olmuştur. Bu başkan yardımcılığı ve şirketin iflasının duyurulması işi, Dick'in başka bir iş bulmasında da önünde bir engel olarak bulunmaya başlaıştır. Aylar geçer ve Dick ile Jane işsiz kalmaya devam ederler. Arabasını, evindeki tüm eşyalarını satarak geçinmeye çalışan aile sıfırı tüketmek üzeredir. Borçları sebebiyle bahçelerindeki çimler ve çiçekler dahi ellerinden alınmıştır. En son evleri de ellerinden gitmek üzereyken artık Dick'in canına tak etmiştir. İlk başta komşularının bahçelerinden, park ve mezarlıklardan çim ve ağaç çalarak bahçesini düzenleyen Dick, dürüst bir hayat yaşayarak kazandıklarının ellerinden kayıp gitmesine engel olmayacağının farkına varır. Artık karısı ile birlikte çeşitli hırsızlık ve soygunlar yaparak eski hayatlarını geri kazanmanın derdine düşmüşlerdir. Ancak hayatları bir gün batık şirketin Mali İşler Müdürü Frank Bascombe ( Richard Jenkins ) ile karşılaşmaları ile birlikte yeniden değişecektir. Artık amaç şirketi hortumlayarak içini boşaltan ve tüm çalışanların yatırımları da dahil bütün parayı zimmetine geçiren eski patron Jack McCallister'dan ( Alec Boldwin ) intikam almaktır. Bakalım yapılan plan tutacak mıdır ? İzleyip görelim.
Film, biraz sıkıcı başlasa da sonlara doğru hikayenin hızlanması ile birlikte kendini toparlamaktadır. Zira 90 dakika gibi kısa bir süreye sahip olan filmde, ailenin içine düştüğü sıkıntılı duruma çok fazla süre ayrılması bu sıkıcılığı arttırmıştır. Asıl hikayenin dayandırıldığı soygun ve intikam alma sahnelerine daha kısa süre verilmiş olması, bu intikam alma hikayesinin biraz geçiştirilmiş olduğu sonucuna götürdü beni. Ancak yine de filmle verilmek istenen "Önemli olan aile olmak ve zorluklara beraber göğüs germek gerektiği" mesajının, filmdeki bu tür olumsuzluklara rağmen seyirciye verildiği düşüncesindeyim. Ayrıca komedi, macera ve suç öğelerinin başarılı bir şekilde harmanlandığını da belirtmek isterim. Tamam kahkahalarla güldürmese de özellikle sonlara doğru gayet eğlenceli olduğunu söyleyebilirim. Özellikle mülakat görüşmesi sahnesinin ve sonrasında mülakat esnasında kendisi ile dalga geçen şirket sahibinin evini soyma sahnesinin altını çizmek isterim.
Diğer yandan Jim Carrey ve Tea Leoni'nin iyi bir ekip olduğu düşüncesini paylaşmaktayım. Özellikle Jim Carrey'nin muhteşem oyunculuğu ile filmi sırtlayıp götürdüğünü belirtmeliyim. Bu adam hem komedi sahnelerinin hem de zaman zaman gerçekleşen hüzünlü sahnelerin hakkını verdiği su götürmez bir gerçektir.
0 yorum :
Yorum Gönder