"Bir şey neyse odur; onun hakkında söylenenler değil"
87. Akademi ( Oscar ) Ödüllerinde 9 dalda aday gösterilmiş olan ve En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Özgün Senaryove En İyi Sinematografi olmak üzere 4 dalda ödül kazanmış olan "Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi" filminin yönetmen koltuğunda Meksikalı yönetmen Alejandro González Iñárritu oturmaktadır.
87. Akademi ( Oscar ) Ödüllerinde 9 dalda aday gösterilmiş olan ve En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Özgün Senaryove En İyi Sinematografi olmak üzere 4 dalda ödül kazanmış olan "Birdman veya Cahilliğin Umulmayan Erdemi" filminin yönetmen koltuğunda Meksikalı yönetmen Alejandro González Iñárritu oturmaktadır.
Filmin konusundan kısaca bahsetmek isterim. Riggan Thompson ( Michael Keaton ) 80'li yıllarda canlandırmış olduğu Birdman isimli süper-kahraman sayesinde ünlü olmuş bir aktördür. Ancak Birdman dışında herhangi bir başarısı olmayan Riggan Thompson, artık unutulmaya yüz tutmuştur. Riggan, insanlara hala var olduğunu göstermek için Raymond Carver'ın "What We Talk About When We Talk About Love" isimli eserini tiyatroya uyarlamaya çalışmaktadır. Riggan, oyunun hem yönetmenliğini hem de baş rolünü üstlenmiştir ve bu oyun için elindeki tüm maddi imkanlarını zorlamaktadır. Kendisine, avukatı ve en yakın arkadaşı Jake ( Zach Galifianakis ) ile kızı Samantha ( Emma Stone ) yardımcı olmaktadır. Ancak oyunun gösterimi yaklaştıkça Riggan'ın yüzleşmesi gereken çeşitli güçlükler vardır. Bu güçlüklerin başında kendi alt egosu olan Birdman karakteri ve acımasız tiyatro eleştirmenleri gelmektedir.
Filmin, sinema çevrelerince bu kadar çok sevilmesinin ve de pek çok ödüle layık görülmesinin başlıca nedeni, vermeye çalıştığı dersler olarak karşımıza çıkıyor. Günümüz sinema filmlerinin özellikle süper kahraman filmlerinin sanat için değil de para kazanmak için yani sadece gişede başarı elde etmek için çekilmesi filmin başlıca eleştiri hedefini oluşturuyor. Diğer taraftan sosyal medyaya daha doğrusu sosyal medyaya olan bağımlılığa yapılan göndermeler, sinema ve tiyatro eleştirmenleri hakkında söylenenler de izleyicide etkili oluyor. İnsanın alt egosu ile olan savaşı da filme ayrı bir hava katıyor. Sonuç olarak film, izleyicilerin kafasında çeşitli soruların oluşmasını sağlıyor ve bu soruların cevabını da kendince veriyor.
Michael Keaton, Zach Galifianakis, Emma Stone, Edward Norton ve Naomi Watts gibi önemli isimlerden oluşan oyuncu kadrosu da filmin benim için bir diğer artısını oluşturmaktadır. Özellikle Michael Keaton ve Edward Norton'un filmi sırtladığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Filmle ilgili söyleyebileceğim tek olumsuz şey ise ağır ilerleyen ve benim için sıkıcı olan hikaye anlatımıdır. Filmi izlerken sonlara doğru sıkıldığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Kısacası filmin çok da geniş kitlelere hitap etmediğini söyleyebilirim.
Sonuç olarak pek çok ödüle layık görülmüş olan bu filmi izlemenizi tavsiye ederim.
0 yorum :
Yorum Gönder