Son zamanların fantastik bilim-kurgu filmlerine baktığımızda daha çok genç kesime hitap eden ve başrollerinde yine hitap etmiş olduğu yaş grubundan gençlerin yer aldığı tabiri caizse "Genç İşi Bilim-Kurgu" diyebileceğimiz filmlerin çok popüler olduğunu göreceksinizdir. Benim şahsi fikrim bu tarz filmlere öncülüğü Harry Potter serisi yapmaktadır. Harry Potter serisinin ardından da Açlık Oyunları ve Uyumsuz serileri, Ender's Game gibi filmlerle bu tarz bilim-kurgular popülerliğini arttırmaya devam etmektedir. İşte yine ayrı tarzın başarılı örneklerinden biri de James Dashner'in yazmış olduğu aynı isimli romandan beyazperdeye aktarılan The Maze Runner / Labirent: Ölümcül Kaçış filmidir. Hatırlatmak isterim ki bu film, Labirent hikayesinin ilk filmidir ve bu filmin ardından iki Labirent filmi daha vizyona girecektir.
Harry Potter serisini bir kenara koyarsak, bu genç işi bilim-kurguların daha ziyade post-apokaliptik ( kısaca kıyamet sonrası ) bilim-kurgunun bir alt dalı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Neyse lafı fazla uzatmadan filmin konusundan bahsetmek isterim. Film, Thomas'ın ( Dylan O'Brien ) hareket halindeki bir asansörde gözlerini açması ile başlar. Asansör durur ve kapı açılır. Asansör, yer altından yer yüzüne, çok geniş bir alana çıkmıştır. Kapının açılması ile birlikte Thomas, karşısında kendisi gibi gençlerden oluşan bir koloni bulur. Bu koloninin yer aldığı geniş alanın etrafı, yüksek duvarlardan oluşan devasa bir labirent ile çevrilidir. Kolonide yer alanların ortak yanları, herkesin erkek ve çok genç olması ve geçmişe dair herhangi bir şey hatırlayamamalarıdır. Ayrıca bir diğer önemli nokta da her ay bu alana yeni bir kişinin gelmesidir. Diğer taraftan, labirent sabah gün doğumu ile birlikte açılmakta ve akşam güneş batana kadar açık kalmaktadır. Koşucular adı verilen bir grup genç, labirentin kapılarının açılması ile birlikte labirentin içine girmekte ve buradan çıkış yolu aramaktadırlar. Koşucuların da kapılar kapanmadan koloninin bulunduğu geniş alana geri gelmesi gerekmektedir. Zira gece olup da kapılar kapandıktan sonra labirent içinde kalan hiç bir kimse buradan sağ olarak kurtulamamıştır. Ancak bu zamana kadar yapılan çalışmalar ve koşular hiç bir sonuç vermemiştir. Thomas'ın bu koloniye katılmasının üzerinden bir ay geçer ve asansör yeniden hareketlenir. Fakat bu sefer koloniye bir kız, Teresa ( Kaya Scodelario ) katılmıştır. Ve Teresa, bu koloniye katılan son kişi olacaktır. Teresa'nın da gelmesiyle işler karışmaya başlayacaktır. Thomas ve bir grup arkadaşı artık bu labirentten kurtulmanın zamanının geldiğini düşünmektedir. Bu düşünceyi faaliyete geçiren Thomas, arkadaşları ile birlikte labirentin yolunu tutacaklardır. Ancak çıkışı bulmak hiç de kolay olmayacaktır.
Filmin, benim için en olumlu tarafı, hikayenin adeta pat diye damdan düşer gibi başlamasıdır. Film, geçmişte nelerin yaşandığı ve bu duruma nasıl geldiği ile pek ilgilenmemektedir. Hikayede önemli olan koloninin nasıl hayatta kalacağı ve buradan nasıl kurtulacağıdır. Bu bakımdan filmin, sade bir hikaye anlatımına sahip olduğunu ve karşılaşılan problemlerin sırasıyla çözüldüğünü rahatlıkla söyleyebilirim. Filmin sonunda ise gelecek filmler için bir girizgah yapılmakta ve gençlerin ne amaçla bu labirent içine konulduğu yüzeysel de olsa az çok anlatılmaktadır. Serinin gelecek filmlerinde elbetteki bu hikaye daha derinlemesine anlatılacaktır düşüncesindeyim.
Filmle ilgili söyleyebileceğim bir diğer olumlu yan ise aksiyon, gerilim ve gizem unsurlarının yerinde ve dozunda dengelenmesidir. Ayrıca görsel efektler konusunda da aynı başarının yakalanmış olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim.
Gelelim film ile ilgili olumsuz düşüncelerime. İlk olarak; filmin, hikaye olarak başarılı olsa da türe çok bir yenilik getirdiğini söylemek zordur. Diğer taraftan pek çok klişeyi de bünyesinde barındırdığını belirtmek isterim. Seçilmiş kişinin bir gruba dahil olması, bu seçilmiş kişinin var olan kuralları sorgulaması, sorgulama sonrasında itaatsizlik ve asilik ile suçlanması ve grubun ikiye bölünmesi ve en sonda kurtuluş çabası. Bu tarz klişelerin hepsi bu filmde mevcut.
Sonuç olarak klişe olan yanlarına rağmen film, sahip olduğu diğer olumlu yanları ile kesinlikle izlenmeyi hak ediyor.
0 yorum :
Yorum Gönder