Uzay, boşluk, çaresizlik ve hayatta kalma çabası. Hepsi bu filmde
12 Nisan 1961 tarihinde Yuri Gagarin'in uzaya çıkması ve Dünya'yı uzaydan gören ilk insan olması ile birlikte insanoğlunun uzay macerası başlamış oldu. Bu zamana kadar Ay'a ayak basılmış, Mars gezegenine araştırma gemisi gönderilmiş, dünyanın yörüngesine pek çok uydu ve uzay istasyonu yerleştirilmiş ve uzayla ilgili daha pek çok şey keşfedilmiş olsa da biz insanoğlu için uzay hala en büyük gizemlerden biridir. Her ne kadar uzaya çıkmak pek az insana nasip olmuş olsa da okuduğumuz kitaplardan, dergilerden, makalelerden; izlediğimiz dizi ve filmlerden dolayı uzaya aşina duruma geldik.
12 Nisan 1961 tarihinde Yuri Gagarin'in uzaya çıkması ve Dünya'yı uzaydan gören ilk insan olması ile birlikte insanoğlunun uzay macerası başlamış oldu. Bu zamana kadar Ay'a ayak basılmış, Mars gezegenine araştırma gemisi gönderilmiş, dünyanın yörüngesine pek çok uydu ve uzay istasyonu yerleştirilmiş ve uzayla ilgili daha pek çok şey keşfedilmiş olsa da biz insanoğlu için uzay hala en büyük gizemlerden biridir. Her ne kadar uzaya çıkmak pek az insana nasip olmuş olsa da okuduğumuz kitaplardan, dergilerden, makalelerden; izlediğimiz dizi ve filmlerden dolayı uzaya aşina duruma geldik.
Bu zamana kadar da uzay ile ilgili yüzlerce dizi ve film çekilmiş dersem yanlış söylemiş olmam herhalde. Bu tarz filmlere iyi bir örnek de 2013 yılında vizyona girmiş olan "Gravity" filmidir. Film, on dalda Oscar adayı olup bunların En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En iyi görsel Efekt ve En İyi Yönetmen de dahil yedisini kazanmıştır.
Filmin konusundan kısaca bahsetmek gerekirse; Gelecek vaat eden zeki mühendis Dr. Ryan Stone ( Sandra Bullock ) ilk uzay görevine çıkmıştır. Kendisine, son görevine çıkmış ve bu görevden sonra emekli olacak tecrübeli astronot Matt Kowalski ( George Clooney ) eşlik etmektedir. Bir uydunun tamiri için olağan olan uzay yürüyüşü sırasında beklenmedik bir felaket gerçekleşir. Uzay gemileri bu felaket sonrasında harabeye döner ve Dr. Stone ile Matt uzay boşluğunda tutunacak bir yerleri olmadan asılı kalırlar. Sınırlı oksijenleri ve daha da sınırlı itiş güçleri ile Dünya'ya dönmenin bir çaresini aramaktadırlar.
Öncelikle filmin görsel efektlerinden bahsetmek isterim. Günümüz sinema sektörünün görsel efekt konusunda ne aşamaya geldiğini gösteren en güzel filmlerden biri. Uzay ortamı ve boşluk hissi mükemmel bir şekilde seyirciye yansıtılmış durumda. Filmin zaten bu dalda Oscar ödülünü kapmış olduğunu da daha önce belirtmiştim zaten. Görsel efektler dışında Sandra Bullock'un ve George Clooney'in muhteşem oyunculukları da filmi başka bir seviyeye taşımış durumda. Filmi; iki kişilik tek mekan filmi olması sebebiyle sıkıcı olur önyargısı ile izlemeye başlamış olsam da yanılmış olduğumu daha filmin hemen başında anladım. Zira filmi baştan sona büyük bir heyecan ve stres ile izliyorsunuz. Gerçekten de Sandra Bullock ve George Clooney çaresizlik ve çaresizliğin doğurduğu gerilim ortamının hakkını vermişler doğrusu. Her ne kadar film aksiyondan uzak ve biraz durağan geçse de kesinlikle sonuna kadar kendisini hiç sıkılmadan izlettiriyor.
Sonuç olarak aksiyonsuz bir bilim-kurgu izlemek istiyorsanız ve "Yerçekimi" filmini henüz izlemediyseniz mutlaka izlemelisiniz.
0 yorum :
Yorum Gönder