Paul Walker anısına.... Serinin yedinci filmi karşınızda...
Serinin 7. filmi olarak Nisan başında vizyona giren "Hızlı ve Öfkeli 7", ilk dakikadan son dakikaya kadar tam gaz aksiyon içeriyor. Seriye kötü adam olarak Jason Statham dahil olmuş. Özellikle belirtmeliyim ki filmi Ankamall İmax’de izledim yenilenen salon kalitesi üst düzeyde.
Kötü karakterimiz Deckard Shaw (Jason Statham) hastanede yatmakta olan kardeşinin intikamını almak üzere Crew’in peşine düşmüştür. İlk olarak Han’ı ( Sung Kang ) Japonya’da bulur ve ekibe Han üzerinden ciddi bir mesaj vererek peşinizdeyim der. Verilen bu mesajın akabinde gelişen olaylar zinciri ile diğer ekip üyelerinde de zayiatlar mevcuttur. Hobbs ( Dwayne Johnson ), Dominic Toretto ( Vin Diesel ), Brian O'Conner ( Paul Walker ) ve diğerleri, Deckard Shaw’un peşine çoktan düşmüştür. Ancak onu gafil avlayabilmek hiç de kolay değildir. Kendisi; alanında uzman, savaşmayı çok iyi bilmen ve özel yetenekleri olan bir şahsiyettir. Filmin ilerleyen bölümlerinde ekibi daha öncesinden tanıyan ve onlara çok önemli bir işi düşen kallavi abi Mr. Nobody ( Kurt Russell ) hikayeye dahil olur. Dom’a bir kapışmada yardım eder ve onlara güzel bir anlaşma teklifi ile gelir. Teklif aslında ekibin mücade etmede zorlandıkları Deckard Shaw’ı elleriyle koymuş gibi bulabilme olanağı verecek olan "God’s Eye" isimli, dünya üzerindeki tüm kameralara bağlanabilen ve dünya üzerindeki bir kişinin yerini anında tespit edebilen cihazı kullanma fırsatını verecektir. Cihazı aktifleştirebilmek içim ise hali hazırda kaçırılmış olan Ramsey’in ( Tyrese Gibson ) kaçırılmadan önce sakladığı Microchip’i bulmaları gerekmektedir…
Film, aksiyon severler için bulunmaz nimet ancak benim gibi “tamam aksiyon olsun da azıcık mantıklı olsun” diyenler için ise ortalamanın altında. Film içerisinde bolca uçan arabalar görüyoruz. Fizik kurallarını alt üst eden sahneler, “yok artık” dedirtiyor. Kurşun geçirdiği halde geçiremeyen arabalar, roketatarlar ve bunun gibi bilimum silahın yok edemediği spor arabalar, sahnelerin gerçeklik payını oldukça düşürmüş. İyiler kazanır felsefesi başarıyla işlenmiş. Gişe hasılatını düşünerek ( 26 günde 1 milyar $’dan fazla ) film harikadır denmemeli. Serinin en zayıf halkası olarak değerlendirilebilir.
Ayrı bir parantez de Paul Walker’a açalım, 2013 yılında aramızdan ayrılan Paul için filme eklemeler olmuş ve beraber direksiyon salladığı arkadaşları onu unutmamış, güzel bir şekilde anmışlar.
Sonuç olarak yüksek dozda aksiyon içeren yapım, aksiyon severlerin ilgisini çekecek ve seveceklerdir. Büyük beklentiyle gidenlerin ise hayal kırıklığına uğraması kaçınılmaz…
0 yorum :
Yorum Gönder