Kesin bir bilimsel gerçeklik olmasa da genel kanı insanoğlunun sahip olduğu beyin potansiyelini %10-15 oranında kullanabildiği yönündedir. Dediğim gibi kesin bir bilimsel gerçeklik değildir ve bu konu ile ilgili pek çok karşıt görüş de mevcuttur. Ancak genel kanı bu yöndedir.
İnsan beyninin sahip olduğu bu muammalı durum ise son zamanlarda pek çok filme esin kaynağı olmaktadır. Yakın zamanda izlediğimiz ve başrollerinde Scarlett Johansson'un oynadığı "Lucy", bu tarz filmlerin son örneğidir. İşte Limit Yok filmi de tıpkı Lucy gibi, beynimizin %100'ünü kullanabilseydik hayatımızda neler değişirdi sorusundan hareketle çekilmiş bir filmdir.
Alan Glynn tarafından 2001 yılında yazılmış olan "The Dark Fields" isimli kitaptan esinlenilmiş olan Limit Yok filminin konusu kısaca şu şekildedir: Eddie ( Bradley Cooper ), anti-sosyal ve perişan halde yaşayan New York'lu kısmen başarısız bir yazardır. Kısa süre içinde bir kitap yazması gerekmektedir. Ancak ne yazacağı konusunda en ufak bir fikri yoktur. Bir gün eski kayınbiraderi Vernon ( Johnny Whitworth ) ile karşılaşır ve onunlar bir şeyler içer. İçinde bulunduğu durumu anlatan Eddie'ye Vernon bir ilaç verir ve bu ilacın tüm dertlerine çare olacağını söyler. Çıkış yolu arayan Eddie, bu ilacı kullanır. İçtiği hap Eddie'nin beyin kapasitesinin %100'ünü kullanabilmesini sağlıyor. Bu ilacı içtikten sonra keskin bir zekaya, olayları değerlendirme ve doğru tahminlerde bulunma, mükemmel bir hafızaya sahip oluyor. Bir gecede kitabının tamamını yazıyor. Ancak ilacın etkisi geçtiğinde eski haline dönen Eddie, artık eski Eddie olmak istemiyor ve daha fazla ilaç almak için Vernon'un evinin yolunu tutuyor. Olayların alt üst olmasıyla bir torba ilaca sahip olan Eddie, her gün bu ilacı kullanmaya başlar. Kısa zamanda paraya, güce ve şöhrete sahip olan Eddie, hiç bir şeyin karşılıksız olmayacağı gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Çekildiği 2011 yılına göre değerlendirildiğinde farklı ve ilginç konusu ile diğer filmlerden bir adım öne çıkan son derece başarılı bir film ile karşı karşıyayız. Bu değişik konunun, yerli ve yeterli aksiyon, gerilim, gizem gibi unsurların harmanlanması ile kurgulanması filmin en önemli artılarındandır. Başarılı konuya ilaveten Bradley Cooper, Abbie Cornish, Johnny Whitworth ve tabiki Robert De Niro gibi başarılı isimlerin yer alması filmin başarısında önemli rol oynamaktadır.
Anlık zevkler, mutluluklar veya başarılar için insanların hiç düşünmeden yaptıkları şeylerin ileride nasıl pişman duyulacak olaylara dönüşebileceği ve hiç bir başarının emeksiz olmaması gerektiği dersi seyirciye gayet başarılı bir şekilde aktarılıyor düşüncesindeyim.
Sonuç olarak bu zamana kadar hala izlemediyseniz mutlaka izlemeniz gereken bir film düşüncesindeyim.
İzlemiştim. Gerçekten iyi bir film.
YanıtlaSil