Louise Simonson ve Jackson Guice tarafından yaratılmış olan Apocalypse veya diğer adıyla En Sabah Nur, Marvel evreninin mutant x-geni ile doğmuş ilk ve en güçlü mutantıdır. İlk kez 1986 yılının mayıs ayında, X-Factor çizgi roman serisinin beşinci sayısında çizgi roman severler ile buluşmuştur.
En Sabah Nur'un hikayesi kısaca şu şekilde. Binlerce yıl önce Antik Mısır'da ( daha doğrusu Aqaba'da ) doğmuş olan Apocalypse, anormal ve çirkin görüntüsünden ( gri deri ve mavi dudaklar ) dolayı, kabilesince çölde ölüme terk edilmiştir. Çölde ölmek üzereyken Sandstormers kabilesinin lideri Baal tarafından bulunur. Baal, bulduğu bu çocuğu kendi oğlu gibi görür ve yetiştirir. Kendisine "The First One/İlk Olan" anlamına gelen En Sabah Nur ismini verir. En Sabah Nur büyüdükçe güçleri de gelişmektedir. Sadece en zor sınavlardan geçen en güçlüler yaşamayı hak eder inancına sahip bir kabilede yetişen En Sabah Nur, kabilesinin bu inancının hakkını sonuna kadar verecektir. Ancak yetiştiği kabilede de sahip olduğu güçler ve dış görünüşü sebebiyle pek fazla sevilmeyen En Sabah Nur, yaşadığı kabilenin yine ihanetine uğrayacaktır. Tüm bu olaylar yaşanırken 30.yüz yıldan zaman yolculuğu yapmış olan Kang the Conqueror ( Fatih Kang ) Mısır'a gelmiş ve Firavun Rama-Tut'un kimliğine bürünmüştür. Kang the Conqueror'un amacı aslında En Sabah Nur henüz tam olarak güçlenmeden O'nu hakimiyeti altına almaktır. Bu uğurda Kang the Conqueror/Firavun Rama-Tut, Generali Ozymandias komutasındaki orduyu Sandstormers kabilesini yok etmek ve genç En Sabah Nur'u bulması için gönderir. En Sabah Nur ve Baal, katliamdan kaçarak bir mağaraya sığınırlar. Bu mağarada Baal, ölmeden önce Celestials olarak bilinen tanrı benzeri uzaylılar tarafından geride bırakılmış ileri teknolojiyi En Sabah Nur'a teslim eder. Sahip olduğu bu yeni güçlerle birlikte Firavun Rama-Tut’tan intikam almaya yemin eden En Sabah Nur, bir köle kılığında firavunun şehrine girer. Kısa zamanda sarayın içine kadar sızan En Sabah Nur burada Ozymandias’ın kız kardeşi Nephri ile romantik bir yakınlaşma içerisine girer. Ancak En Sabah Nur'un gerçekte kim olduğunu anlayan Nephri, kendisine sırt çevirir ve durumu abisi Ozymandias’a anlatır. Bu ihanet ve kalp kırıklığı karşısında deliren En Sabah Nur'un güçleri zirve noktasına ulaşır ve kendisine artık kıyamet anlamına gelen Apocalypse adını verir. Apocalypse tüm şehri yerle bir eder, ancak intikamını alamadan Rama-Tut bir kez daha zamanda yolculuk yaparak sıvışmayı başarır.
Yukarıda anlattığım hikaye, Apocalypse - En Sabah Nur'un doğuş hikayesidir. Ölümsüz olması sebebiyle, pek çok farklı zaman diliminde pek çok farklı hikayeye konu olmuştur.
En Sabah Nur/Apocalypse ile ilgili bilinmesi gerekenleri şu şekilde sıralayabilirim.
- İsminin bir diğer anlamı da "sabahın ilk ışığı"dır.
- IGN tarafından “Çizi Roman Dünyasının Gelmiş Geçmiş En Büyük Süper-Kötüleri” listesinde 24.sırada yer almaktadır.
- Ürdün’de bulunan Aqaba şehrinde doğmuştur.
- Death (ölüm), Famine (kıtlık), Pestilence (salgın) ve War (savaş) olarak bilinen Mahşerin Dört Atlısı, kişisel muhafızlarıdır.
- Ölümsüzdür.
- Vücudundaki molekülleri kontrol edebilme yeteneği sayesinde uzuvlarını istediği şekle ( silah veya uzay gemisi gibi ) sokabilmekte, kendi boyutunu küçültüp devasa boyutlara çıkabilmektedir.
- En güçlü beyinlerden biri olan Dr. Xavier'yi kıskandıracak telepati ve telekinezi yeteneğine sahiptir.
- Hulk'u kolayca alt edebilecek bir süper-insan kuvvetine sahiptir.
- Kendi kendini iyileştirme yeteneğine sahiptir.
- Her türlü enerjiyi kontrol edebilir.
- İlk kez 2016 yılında vizyona giren X-Men:Apocalypse filmi ile beyazperdeye taşınmıştır.
0 yorum :
Yorum Gönder