Hikayesini, manga yazarı Masamune Shirow'un yazdığı ve ünlü anime sanatçısı Mamoru Oshii tarafından 1995 yılında anime filmi yapılan "Ghost in the Shell - Kabuktaki Hayalet" aradan geçen 22 yılın ardından bu sefer de beyazperdeye taşınıyor. Orijinal konu bulmakta zorlanan Hollywood sinemasının, günümüzde bile çok büyük bir hayran kitlesine sahip bir kült yapımı beyaz perdeye taşıması şaşırılacak bir durum değil. Peki 2017 yılında vizyona giren film, beklentileri karşılayabildi mi onu da yazım sonunda sizlerle paylaşayım.
Neyse lafı fazla uzatmadan gelelim filmin konusuna. Gelecekte, robot teknolojisinin gelişmesi ile birlikte insanlar kendi vücutlarını sibernetik parçalarla geliştirmeye başlamışlardır. İşte böyle bir ortamda zihni yapay bir vücuda aktarılmış türünün ilk örneği olan Mira Killian/Binbaşı ( Scarlett Johansson ) ise Bölüm 9 adı verilen özel birlikte siber suçlarla mücadele etmektedir. Robot teknolojisini elinde bulunduran Hanka Robotics'in üst düzey yöneticilerinin öldürülmeye başlaması ile işler karışacaktır. Kuze isimli gizemli bir adımın arkasında olduğu bu cinayetleri araştırdıkça işler Binbaşı için daha da karışık hale gelecektir. Zira cinayetleri araştırdıkça kendi geçmişi ile ilgili gerçeklerle daha doğru ifadesiyle yalanlarla yüzleşmek zorunda kalan Binbaşı, en zor görevine başlamak üzeredir.
Etkileyici hikayesi, iyi düşünülmüş diyalogları ve vermeye çalıştığı dersleri ile 1995 yapımı anime filminin, herkesi izlemesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum. Ancak aynı şeyleri maalesef 2017 yapımı bu film için söylemek pek de mümkün değil gibi. Her ne kadar çekim kalitesi ve görsel efektleri üst seviye olsa da bir şeylerin eksik olduğunu, ilk filmin havasının yakalanamadığını hissediyorsunuz. Anine filmdeki bazı sahneler birebir aynen bu filme de aktarılmış olsa da bu durum filmin havasının yakalanması için yeterli olmuyor. Kısacası Binbaşının içinde bulunduğu durum, ekip arkadaşları ile olan ilişkisi, insanların kendini geliştirme çabası ve durumun yarattığı olumsuzluklar tam olarak izleyiciye aktarılamamıştır düşüncesi bende ağır basmaktadır. Tüm bunlara ilaveten hikayenin kopuk kopuk aktarılması, aksiyon dengesinin tam olarak ayarlanamaması ( zira bazı dönemlerde filmin temposu aşırı derecede düşüyor ve film sıkıcı bir hal alıyor ) da filmin çok puan kaybetmesine neden oluyor.
Peki filmde hiç mi başarılı bir yan yok. Tabi ki var. Yukarıda söylediğim gibi çekim kalitesi ve görsel efektler gerçekten de üst seviye. Ayrıca filmin müzik kalitesi de gayet başarılı. Scarlett Johansson'un performansına da iyi diyebilirim. Zira ilk açıklandığından yoğun şekilde eleştirilmiş olsa da ünlü oyuncunun karaktere yakıştığını düşünüyorum.
Kısacası yoklukta izlenebilir bir film olduğunu söyleyebilirim. Ancak Ghost in the Shell'den zevk almak istiyorsanız 1995 yapımı anime filmi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Zira yukarıda yazdıklarımı 1995 yapımı filmi izlediğinizde daha rahat anlayacaksınızdır.
0 yorum :
Yorum Gönder