Bilim-kurgu sinemasına esin kaynağı oluşturan hikayelerin başında hiç şüphesiz dünyanın, dünya dışı varlıklar tarafından istila edilmesi hikayesi gelmektedir. İşte yönetmenliğini Steven Spielberg'in yaptığı ve başrollerinde usta oyuncu Tom Cruise'nin yer aldığı "War of the Worlds - Dünyalar Savaşı" filmi de bu bahsetmiş olduğum istila hikayesine dayanmaktadır.
Filmin, ünlü bilim kurgu yazarı H.G. Wells tarafından yazılan "Dünyalar Savaşı" romanının beyaz perdeye ikinci kez uyarlanmış hali olduğunu hatırlatarak konusundan bahsetmek isterim.
Karısından boşandıktan sonra çocuklarına çok da iyi bir babalık yapmamış olan Ray Ferrier ( Tom Cruise ) geçimini limanda çalışarak kazanmaya çalışmaktadır. Bir hafta sonu çocuklarına bakmak zorunda kalan Ray, hayatının en zor hafta sonunu geçirmek üzeredir. Zira bir anda yer altından çıkan, devasa boyutlardaki makinelerin dünyayı istila etmeye başlaması ile işler karışacaktır. Artık Ray'in tek amacı kızı Rachel ( Dakota Fanning ) ve oğlu Robbie ( Justin Chatwin ) ile hayatta kalmak olacaktır.
Gizemli ve bir o kadar da heyecanlı şekilde başlayan film, izleyiciyi kendisine bağlamayı başarıyor. Ancak hikayenin ilerlemesi ve uzaylıların ortaya çıkması ile birlikte başlarda yakalanmış olan başarının sürdürüldüğünü söylemek çok zor. Zira yaratıkların nereden geldiği, niye geldiği, dünyadan ve insanlardan ne istedikleri ve de sonda nasıl yok oldukları hiç bir şekilde izleyiciye anlatılmıyor. Bu sebeple hikaye olarak pek çok açık kapı ve mantıksızlığın yer alması, filmin çok puan kaybetmesine neden oluyor.
Bir iki sahne dışında ( baştaki köprü sahnesi dışında da diyebilirim ) filmin görsel efektleri de yerlerde sürünmektedir düşüncesindeyim. Özellikle uzaylı tasarımlarının çok basit olduğunu belirtmek isterim.
Sonuç olarak filmi hiç beğenmediğimi ve uzak durulması gereken filmlerden biri olduğunu söyleyebilirim. İzlemediyseniz bırakın öyle kalsın.
0 yorum :
Yorum Gönder