2003 yılında vizyona girmiş serinin ilk filminde vampirler ve kurtadamlar arasında yaşanan amansız savaşa şahitlik etmiştik. İki ırk arasında yaşanan savaşın neden çıktığını az çok anlatan ilk film, yine de geçmişle ilgili çok fazla detay vermemişti bir izleyiciye.
Serinin ilk devam filmi olan "Underworld: Evolution / Karanlıklar Ülkesi: Evrim" filminde ise geçmişe bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu filmde Alexander Corvinus'un bizzat kendisi ve ilk vampir ve ilk kurtadam olan ikiz çocukları Marcus ve William ile tanışıyoruz. İlk ve en güçlü vampir Marcus ile ilk ve en güçlü kurtadam William arasındaki bağ, William'ın neden hapsedildiği, ilk filmde izlediğimiz vampir lordu Viktor'un bu hikayedeki rolü ve entrikaları, Selene'nin ailesinin neden öldürüldüğü gibi pek çok sorunun yanıtını bu filmde buluyoruz. Kısacası ilk sadece bahsi geçen kişi ve olayları bizzat izleme şansını yakalıyoruz serinin ikinci filmi ile.
İlk filme yapılan göndermeler, ilk filmin hikayesinin üzerine koyarak hikayeyi derinleştirmesi ve de hikayenin temellerine iniyor olması "Underworld: Evolution / Karanlıklar Ülkesi: Evrim" filminin en büyük artısı olarak karşımıza çıkıyor. Her ne kadar tek bir çizgide ilerleyen ve sürprizden uzak bir hikayeye sahip olsa da iyi aksiyonu ve düşmeyen temposu ile izleyiciyi tatmin etmiştir düşüncesindeyim.
Gelelim filmle ilgili olumsuz düşüncelerime. İlk filmin kaldığı yerden başlamasına rağmen hikayenin birden bire Rusya'ya taşınması, hikaye ilerlerken temasa geçilmesi gereken kişilerin tamamının bir iki saatlik araç sürüş mesafesinde olması, ilk filmin odak noktasında olan melez Michael'in tamamen geri plana atılası, ilk kurtadam William'ın peluş oyuncak gibi kurgulanması ise filmle ilgili bir çırpıda söyleyebileceğim olumsuzluklardır.
İyisiyle kötüsüyle yine de vakit geçirmek için sıkılmadan izlenebilir bir film olduğunu düşünüyorum. İlk filmi izleyip beğendiyseniz bunu da beğeneceksinizdir.
0 yorum :
Yorum Gönder