Bazen kelimeler ağzımızdan düşüncesizce çıkar. Zaman zaman karşımızdakinin ne düşündüğünü veya ne hissettiğini umursamayız. İş ve kariyer derken ailemizi ikinci plana atabiliriz. İşte başrollerinde Eddie Murphy'nin yer aldığı "A Thousand Words - Kelimeler Yetmez" filminde de tüm bu hatalara düşen Jack McCall'un eğlenceli ve bir o kadar da duygusal hikayesine şahitlik ediyoruz.
Jack McCall ( Eddie Murphy ), büyük bir kitap yayın şirketinde satış temsilcisi olarak çalışan, başarılı bir iş adamıdır. Kuvvetli çenesi ve kalabalık ağzı ile bir anlaşmayı bağlayabilmek için ne gerekiyorsa söylemeye hazır olan Jack'in hayatı, ruhani lider Dr. Sinja ( Cliff Curtis ) ile tanışması ile değişecektir. Dr. Sinja'nın kitabını basmak konusunda anlaşmayı kapan Jack, aynı akşam evine döndüğünde büyük bir şok yaşayacaktır. Zira evinin bahçesinde birdenbire büyük bir ağaç bitmiştir. Dahası Jack'in sarf ettiği her kelime ile ağaçtan bir yaprak düşmektedir. Başlarda ağaçla arasındaki bağa inanmayan Jack, Dr. Sinja'nın da anlattıkları doğrultusunda bu mucizevi gerçeği kabullenmeye başlar. Artık Jack'ın kelimelerini seçerek konuşması ve insanlarla farklı şekilde iletişim kurmanın yollarını bulması gerekecektir. Dahası Jack'in çevresindeki insanları anlaması, onların hissettiklerine değer vermesi ve ailevi problemlerini çözmesi gerekecektir. Ancak hayatını konuşarak geçirmiş bir insanın tüm bunları susarak yapması hiç de kolay olmayacaktır.
Basit ve klasik olmuş bir hikaye üzerine inşa edilmiş olsa da vermeye çalıştığı dersleri etkileyici ve bir o kadar da eğlenceli bir şekilde izleyiciye aktarabilmesi filmin başarısının sırrıdır düşüncesindeyim. Çevresindeki insanlara değer vermeyen, para kazanmayı her şeyin üstünde tutan bir insanın yaşadığı değişimi biraz fantastik bir şekilde anlatan film, komedi ve duygusallığı başarılı bir şekilde harmanlamıştır. Başlarda eğlencenin hakim olduğu film, Jack'in gösterdiği değişimle birlikte duygusallığa geçiş yapmaktadır. Bu dengenin iyi oluşturulması da filmi, benzerlerinden bir kaç adım ileri taşımıştır düşüncesindeyim. Tüm bu değişimi ve hikayeyi bizlere başarılı bir şekilde aktarmayı başaran filmin, yapmak istediklerini küfür ve argoya dayanmadan yapması da filmin bir diğer başarısıdır diyebilirim.
Sürekli olarak benzer rollerde görmeye alıştığımız ve bu sebeple eleştirilebilecek Eddie Murphy'nin ne olursa olsun bu filmdeki performansını beğendiğimi de belirtmek isterim.
Sonuç olarak boş zamanda eğlenceli vakit geçirmek için iyi bir tercih olacaktır. Vermeye çalıştığı dersler de cabası. İzleyin; pişman olmazsınız.
0 yorum :
Yorum Gönder