Dünyanın önde gelen iki çizgi roman şirketinden biri olan DC Comics, Marvel’in sinemada elde ettiği başarının biraz gerisinde kalmış durumda. İşte aradaki bu açığı kapatmak için yeni projeler üretmeye başlayan DC Comics, Warner Bros.’un film haklarını elde etmesiyle hızlı bir yola girmiş gibi görünüyor. Ki bu yolda en önemli yapı taşlarından biri ve DC Comics’in Avengers’ı diyebileceğimiz Justice League filmine hazırlık niteliğinde olan Batman V Superman filmi ise duyurulduğu günden bu yana çok büyük merak ve heyecan uyandırmıştır. Ancak Marvel’in yaklaşık olarak 10 yılda oluşturduğu sinematik evrenini DC Comics, yaklaşık 150 dakika içinde oluşturmaya çalışıyor.
Neyse lafı fazla uzatmadan ve fazla sürprizbozan vermeden filmin konusundan bahsedelim. Man of Steel filminde izlediğimiz üzere Metropolis şehrinin adeta yok olmasına ve binlerce insanın ölümüne neden olan Superman ( Henry Cavill ), artık yaptıklarından dolayı yargılanır duruma gelmiştir. Bu arada Joker, Bane ve diğer düşmanlarına karşı verdiği amansız mücadeleler sonucunda insanlığın karanlık tarafını gören, paranoyanın sınırlarında gezen ve de adalet uğruna şiddet uygulamaktan kaçınmayan Batman ( Ben Affleck ), Superman’i saplantı haline getirmiştir. Zira Superman dünyanın sonunu getirebilecek güçlere sahiptir. Superman ve Batman’in giriştiği bu mücadele, çok daha büyük bir düşmanın doğmasına harika bir ortam yaratacaktır. Zira milyarder Lex Luthor’un ( Jesse Eisenberg ) farklı planları bulunmaktadır.
Önce filmle ilgili olumsuz düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim.
DC Comics’in en önemli iki süper kahramanını aynı filmde, birbirleri ile mücadele ederken izlemek gerçekten de büyük bir zevk. Hikaye olarak aslına bağlı kalınmaya çalışılsa da kurgudaki yanlışlar filmin çok puan kaybetmesine neden olmuştur. Zira pek çok şeyi 150 dakika içinde anlatmaya çalışmak, filmi adeta çorbaya çevirmiştir. Birbirinden kopuk sahnelerin arka arkaya sıralanması izleyicinin hikayeyi takip etmesini zorlaştırmaktadır. Hop bir anda ortaya Wonder Woman çıkıyor, aradan Flash geliyor, kenardan Aquaman el sallıyor. Kurgu gerçekten kafa karışıklığına neden oluyor. Tüm bunlara ilaveten Lois Lane ( Amy Adams ) karakterinin son anda Superman tarafından kurtarılması ( ki bu en az üç kere yaşanıyor ), Superman’i dövüşmeye zorlamak için annesinin kaçırılması gibi klişeler de böyle bir yapım için komik ve basite kaçılmış sonucunu çıkarıyor. Tüm bunlara ilaveten Doomsday karakterinin çok kolay harcandığını, Lex Luthor’un Superman’e olan düşmanlığının nedeninin açıklanmamasının filme çok puan kaybettirdiğini de belirtmek isterim.
Gelelim filmin olumlu yanlarına.
Öncelikle yukarıda belirtmiş olduğum olumsuz durumlara rağmen filmi beğendiğimi söylemek isterim. Bunun da başlıca nedeni Ben Affleck’in oyunculuğu ve yaratılmış olan Batman karakteridir. Bruce Wayne’in yıllarca süren suçla savaş sonrasında insanlara olan inancını yitirmesi, bu mücadeleden artık usanması ve giderek acımasızlaşarak şiddet eğilimi göstermesi ve tüm yaşananların sonucunda da Superman’i takıntı haline getirmesi son derece iyi işlenmiş ve kurgulanmıştır. Kısacası Ben Affleck’in yeni Batman olacağı duyurulduğunda ortada dolaşan dedikoduları ve eleştirileri okuduysanız, Ben Affleck’in filmdeki performansıyla bu eleştirilere adeta sıkı bir tokat patlattığını göreceksiniz düşüncesindeyim.
Her ne kadar Lex Luthor’un Superman düşmanlığının nedeni tam olarak anlatılmasa da Jesse Eisenberg’in de üst seviye bir performans sergilediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Batman Kara Şövalye filmindeki Joker’i anımsatan bir kötü karakter yaratılmış ve bu durum da filmi birkaç adım ileri taşımıştır.
Tüm bunlara ilaveten adeta Tanrı ile İnsanı karşı karşıya getiren savaş sahnelerinin mükemmel olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Teknolojinin tüm nimetlerinden yararlanılan bu sahneler o kadar muazzam ki filmi ağzını bir karış izlemeniz içten bile değil.
Her ne kadar pek çok şeyi anlatmaya çalışması olumsuz bir durum olsa da gelecek filmlerde izleyeceğimiz karakterleri ( Wonder Woman, Aquaman, Flash, Cycborg ) az da olsa izlemek heyecanımızı arttırmıştır düşüncesindeyim.
Sonuç olarak mutlaka izlemenizi özellikle sinemada izlemenizi tavsiye ederim. İzleyin pişman olmazsınız.
0 yorum :
Yorum Gönder