"Unutma Red, umut iyi bir şeydir, belki de en iyisi. Ve iyi şeyler asla ölmez"
Umut ve dostluk. Belki de insanın en zor anlarında en çok ihtiyaç duyduğu şeylerin başında gelmektedir. En zor şartlarla, umudumuzu yitirmeden savaşabilme azmi ve bu savaşı verirken yanımızda dostlarımızın olması, insanın hayatta sahip olabileceği en büyük zenginliklerdir. İşte Andy Dufresne ( Tim Robbins ) ve Ellis Boyd 'Red' Redding'in ( Morgan Freeman ) dostluk hikayesinin anlatıldığı "The Shawshank Redemption - Esaretin Bedeli" filmi de bu temeller üzerine inşa edilmiş bir filmdir.
Gelelim filmin konusuna. Andy Dufresne, genç ve başarılı bir bankacıdır. Mutlu bir hayat sürdüren Andy, karısının kendisini aldattığını öğrenmesi ile yıkılır. Dahası karısını ve karısının sevgilisini öldürmekten suçlu bulunan Andy, ömürboyu hapis cezasına çarptırılır. Cezasını çekmek üzere Shawshank hapishanesine yerleştirilen Andy, farklı kişiliği ve zekası ile çevresindekileri etkilemeye başlar. Zekası sayesinde hapishane müdürünün pis işlerini yapmaya başlayan Andy, bu sayede hapishanenin zor şartlarından bir nebze de olsa korunmayı başarır. Çevresindeki insanları da olumlu yönde etkilemeye başlayan Andy, hapishane ortamında bile mutlu olmanın yollarını aramaktadır. Umudunu ve iyimserliğini yitirmeyen Andy'in en büyük destekçisi, zamanla en yakın arkadaşı olan Red ( Morgan Freeman ) olacaktır.
Hikayesi, akıllara kazınan diyalogları, hayata dair vermeye çalıştığı dersleri, Tim Robbins ve Morgan Freeman başta olmak üzere filmde yer alan tüm oyuncuların üst seviye performansları ve de ağızları açık bırakacak finali ile hayatımda izlediğim en iyi beş filmden birisidir. İlk kez izlediğimde günlerce etkisinde kaldığımı rahatlıkla söyleyebilirim. İlmek ilmek işlenen hikayesi, ana hikayenin altında izleyiciyi farklı yönlerden etkileyen alt hikayeleri ile yüreğinizi ısıtacak bir film dersem abartmış olmam herhalde. Bu zamana kadar kaç kez izlediğimi bilmiyorum ( ki bu yazıyı yazarken yeniden izleyesim geldi ) ancak her seferinde filmden farklı bir tat aldığımı da belirtmek isterim. İzleyenleri bu şekilde etkilerken bunu aksiyona ve abartılı görsel efektlere sırtını dayamadan yapıyor olması da ayrıca hayret verici bir durum olduğunu düşünüyorum.
Gelelim filmle ilgili bilmek isteyeceğiniz bilgilere:
* Stephen King'in "Rita Hayworth ve Shawshank'in Kefareti " adlı romanından sinemaya uyarlananmıştır.
* 67.Oscar Ödül töreninde 7 dalda Oscar'a aday gösterilmesine rağmen herhangi bir ödül kazanamamıştır.
* IMDB'nin en iyi filmler listesinde, yaklaşık 2 milyon oyla, ilk sırada yer almaktadır.
* Filmin gişe başarısı neredeyse filmin masraflarına eşittir.
* Filmin yönetmen koltuğunda oturan Frank Darabont, bir diğer sinema şaheseri "Yeşil Yol" filminin de yönetmenidir.
0 yorum :
Yorum Gönder