1975 yılında vizyona giren Steven Spielberg'ün kült mertebesine erişmiş Jaws filmi, sinema sektöründe yeni bir türün de ortaya çıkmasını sağladı. Zira 1975 yılından bu zamana vizyona giren köpekbalığı temalı filmlerin sayısına baktığınızda ne demek istediğimi rahatlıkla anlayacaksınız diye düşünüyorum.
Neyse gelelim filmimizin konusuna. Milyarder Jack Morris'in yatırımı ile inşa edilmiş olan Mana One isimli araştırma üssü, Çin'in 320 kilometre açıklarında Pasifik Okyanusunda dünyanın en derin noktasını araştırmaktadır. Doktor Zhang ve kızı Suyin önderliğindeki ekip sahip oldukları teknoloji sayesinde amaçlarına ulaşır ve dünyanın en derin noktasına ulaşırlar. Ancak burada işler ters gider ve ekip kapana kısılır. Kısa zamanda bir kurtarma operasyonu düzenlenir. Bu operasyonun başında ise geçmişte yaşanan kurtarma operasyonlarındaki başarısızlıkları nedeniyle artık gözden düşmüş Jonas Taylor yer alacaktır. Jonas, sahip olduğu özel yetenekleri sayesinde ekibi kurtarır. Ancak bu kurtarma operasyonu, antik çağlardan kalma bir yırtıcıyı da gün yüzüne çıkaracaktır. Artık boyu yaklaşık otuz metreyi bulan dev köpekbalığı megalodon tüm heybeti ile açık denizlere ulaşmıştır. Sebep oldukları felaketi durdurmaya niyetli olan ekibimiz, dev köpekbalığının peşine düşer. Ancak megalodonu durdurmak hiç de kolay olmayacaktır.
Köpekbalığı filmi denildiğinde benim beklentim bolca aksiyon, kanlı sahneler ve bir o kadar da sağlam gerilim oluyor. Ki bu türün akılda kalan filmlerinin de ( Deep Blue Sea, The Shallows ve Jaws gibi ) başarılarının sırrının buradan geldiğini düşünüyorum. Ancak aynı şeyleri The Meg için söylemek biraz zor. Her ne kadar başarılı sayılabilecek bir aksiyon sunan The Meg filmi, maalesef gerilim ve kanlı sahneler kısmında sınıfta kalıyor. Daha doğrusu gerilim ve kanlı sahneleri tercih etmeyen film farklı yönde ilerliyor diyebilirim. Bunu da büyük bir ihtimalle sinemada yaş sınırına takılmaksızın daha fazla kişiye ulaşmak için yaptığını düşünüyorum. Dediğim gibi bu bir tercih meselesi ancak bu durumun filme çok puan kaybettirdiğini de belirtmek isterim.
Başrollerde yer alan Jason Statham ve Bingbing Li'nin iyi bir ikili oluşturmuş olduğunu, ikilinin uyumunun da filmi ileri taşıdığını rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca Suyin'in kızı Meiying'i canlandıran küçük oyuncu Shuya Sophia Cai de varlığı ile filme farklı bir hava katmıştır düşüncesindeyim.
Sonuç olarak akıllarda kalıcı bir film olmasa da boş vakitte eğlenceli zaman geçirmek için izlenebilir. Ancak izleyecek başka filmleriniz varsa bu filmi es geçebilirsiniz. Tercih sizin.
Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
0 yorum :
Yorum Gönder