Bir tarafta büyük bir suç örgütü diğer tarafta bu suç örgütünü alt etmek isteyen polis güçleri ve her iki tarafın bu savaşı kazanmak için kullandıkları köstebekler. Ki bu köstebeklerin, her iki tarafın da en güvendiği adamlar olması işlerin daha da karışmasına neden olmakta.
Billy Costigan ( Leonardo DiCaprio ) Güney Boston'da büyümüş, zamanında ailesi kirli işlere bulaşmış, akademiden yeni mezun çaylak bir polis memurudur. Billy'nin sahip olduğu bu özel durum, onu Boston'a hüküm süren İrlandalı mafya babası Frank Castello ( Jack Nicholson ) tarafından yürütülen suç organizasyonunun içerisine köstebek olarak sızması için kusursuz bir aday yapar. Yüzbaşı Oliver Queenan ( Martin Sheen ) ve Çavuş Dignam ( Mark Wahlberg ) tarafından görevlendirilen Billy, kısa sürede Frank'in güvenini kazanacaktır. Diğer taraftan gelecek vaat eden hırslı polis memuru Colin Sullivan ( Matt Damon ) kıvrak zekası ve yetenekleri ile kısa sürede polis depertmanında yükselecektir. Ancak herkesin bilmediği şey ise Colin'in mayfa lideri Frank ile olan ilişkisidir. Zira küçüklüğünden beri Frank'in kanatları altında büyüyen Colin, Frank'in polis departmanı içindeki köstebeğidir. Gerek polis teşkilatında gerekse suç örgütü içerisinde yolunda gitmeyen olaylar, iki tarafın da, içlerinde bir köstebek olduğunu fark etmesine sebep olacaktır. Sürekli olarak kimliklerinin açığa çıkması endişesi taşıyan Colin ve Billy artık kendilerini kurtarmak için karşı taraftaki köstebeği bulma konusunda sıkı bir yarış içerisine girecektir.
Öncelikle filmin, Hong Kong sinemasının büyük başarılar kazanmış olan "İnfernal Affairs / Kirli İşler" üçlemesinin bir uyarlaması olduğunu belirterek düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim. Enfes kurgusu ve sağlam gerilimi ile türünün en başarılı örneklerinden biri olan film iki buçuk saat boyunca izleyicileri ekran başına kilitlemeyi başarıyor. En baştan itibaren köstebeklerin kimliğini izleyiciden gizlemeyen film, bu sayede muhteşem bir gerilim izlettiriyor. Karşılıklı olarak birbirlerini bulmaya çalışmaları, işin içinde başka işler oluşu, Frank Castello'nun aslında kim olduğu ile ilgili sürprizler gerçekten de çok sağlam kurgulanmış durumda. Tüm bunlara ilaveten izleyiciyi şok eden finali de filme ayrı bir hava katmıştır diyebilirim.
Leonardo DiCaprio, Matt Damon, Jack Nicholson, Mark Wahlberg, Martin Sheen, Ray Winstone ve Vera Farmiga gibi isimlerden oluşan oyuncu kadrosu da filmi benzerlerinden bir kaç adım ileri taşımaktadır. Özellikle Leonardo DiCaprio ve Jack Nicholson'ın performansları gerçekten de muhteşem.
Filmin, En İyi Film ve En İyi Yönetmen de dahil toplamda dört Oscar kazandığını da belirtmek isterim.
Sonuç olarak mutlaka izlenmesi ve arşivde saklanması gereken filmlerden biridir. Hala izlemediyseniz ilk fırsatta izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.




0 yorum :
Yorum Gönder