Arif (Cem Yılmaz) ve 216'yı (Ozan Güven) hepimiz tanıyoruz artık. Arif dünyaya döndükten sonra 216 Gora'da kalmıştı hatırlarsanız. Bu filmde ise 216'nın dünyaya gelişiyle başlıyor. 216 insan olmaya karar verir ve dünyaya, arkadaşı Arif'in yanına gelir. Ancak dünya uzaydan gelen Arif'in yanı sıra, uzaydan gelen bir uzaylıyı kaldırabilecek midir? İşin içine CIA, MİT, MI6, KGB, SWAT timi, her türlü zımbırtı girince, olaylar bambaşka gelişir ve Arif'le 216 kendilerini 1969'da bulurlar.
1969 yılı kıyafetleri, şarkıları, aile gibi içten mahalle halkıyla izlemesi keyifli bir dönemdi. Yeşilçam filmlerindeki tüm klişeler de bu filmde yer aldı. 1969 yılına gittiklerinde 216 gözleri görmeyen Pembe Şeker'e (Seda Bakan) aşık olur. Gözlerinin ameliyat edilerek açılması için 100.000 liraya ihtiyaç vardır. Bütün mahalle halkı ve artık Arif-216 ikilisi de bu ameliyat parasını denkleştirmek için çalışacaklardır. Ancak kötü niyetli, zengin iş adamı Besim Toker'in (Zafer Algöz) 216'yı kandırması ve kopyalamaya çalışmasıyla Arif devreye girer ve 216'yı (aynı zamanda da tüm dünyayı) kurtarmaya çalışır. Zira 216'yı kurtaramazsa gelecek bambaşka biçimde şekillenecektir.
Filmin güzel yanlarından biri 1990'ların şarkılarını (Tarkan, Mustafa Sandal, vs) 1969'da dinlemek, Yeşilçam artistlerini (Sadri Alışık, Ajda Pekkan, Ayhan Işık, Zeki Müren, Emel Sayın vb) ve Zeki Müren'li (Çağlar Çorumlu Zeki Müren'i gerçekten çok eğlenceli şekilde hayata geçirmiş) sahneleri izlemek oldu. Arif ve Zeki Müren'in didişmeleri gerçekten komikti efenim.. Erşan Kuneri ve dansı, Arif'i ünlü bir şarkıcı yaptığı kısımlar da gayet güzeldi.
Beğenen olur- olmaz bilemem ama benim için izlemesi zevkli, çok güzel bir filmdi. Devam filmi olacakmış, iyi olur diye düşünüyorum.
Ebru KARACA NAR
0 yorum :
Yorum Gönder