Onura ve adalete inanan bir asker, uğruna savaştığı sistemin yalan olduğunu anlayınca her şeyi bırakıp inzivaya çekilmesi ve sonrasında ülkesi söz konusu olduğunda yeniden görev başı yapması, araya güzel bir kadın da şıkıştırılınca işlerin iyiden iyiye karışması vb. Bu Hollywood klişesi üzerine pek çok film izlemişsinizdir. Antoine Fuqua'nın yönetmenliğini yaptığı başrollerinde Mark Wahlberg ve Danny Glover'ın yer aldığı "Shooter - Tetikçi" filmi de pek çok klişeyi bünyesinde barındırıyor olsa da heyecanlı yapısıyla yine de izlenmeyi hak eden bir film diyebilirim.
Filmin konusu kısaca şu şekilde. Etiyopya'da gayrı resmi bir görevde yer alan Bob Lee Swagger, Amerika'nın yetiştirdiği en iyi keskin nişancıdır. Bu görev esnasında işlerin kötü gitmesi sonucunda en yakın arkadaşı hayatını kaybeder. Dahası kendisi de ölüme terk edilmiştir. Ancak bir şekilde hayatta kalmayı başaran Swagger, ülkesine döndüğünde emekli olur ve inzivaya çekilir. Aradan üç yıl geçmiştir ve kapısını gizli servisten Albay Isaac Johnson ( Danny Glover ) çalar. Albay Johnson, iki hafta içinde üç farklı yerde halka seslenecek olan Amerikan Başkanının bu halka seslenişlerinin birinde imkansıza yakın bir mesafeden keskin nişancı kurşunuyla öldürüleceği istihbaratını aldıklarını Swagger'a bildirir. Albay'ın isteği basittir: sen olsan bu suikastı nerede ve nasıl gerçekleştirirsin ? Başlarda kabul etmek istemese de ülkesi söz konusu olduğu için işi kabul eden Swagger, kısa zamanda suikastın nerede ve nasıl gerçekleşeceği ile ilgili raporunu Albay Johnson'a sunar. Sonrasında işler karışır. Zira suikast girişimi gerçekleşir, Başkan bu olaydan kurtulur ancak Etiyopya Başpiskoposu öldürülmüştür. Dahası bu olaydan Swagger sorumlu tutulur. Kaçmanın bir yolunu bulan Swagger suçsuzluğunu ispat etmek için olayların arkasındakileri adalete teslim etmelidir. Ancak bu hiç de kolay olmayacaktır. Zira olayların arkasında derin devlet görevlileri vardır. Artık ölümüne bir kovalamaca başlamıştır.
Yazının başında belirtmiş olduğum üzere pek çok klişeyi bünyesinde barındırıyor olsa da film bir şekilde kendisini sonuna kadar izleyiciyi sıkmadan izlettirmeyi başarıyor. Düz bir çizgide ilerleyen fazla kafa karıştırmayan hikayesi, yerinde ve dozunda aksiyonu, sağlam görsel efektleri ve zaman zaman Amerikan dış politikasını eleştiren senaryosu ile filmin iyi iş çıkardığını söyleyebilirim. Her ne kadar filmin sonundaki yargılama sahnesi çok basit kaçsa da finalinin yine de iyi bağlanmış olduğunu belirtmek isterim.
Sürekli olarak iyi rollerde izlemeye alıştığımız Danny Glover'ın filmin kötü adam rolünü gayet başarılı bir şekilde üstlendiğini ve ustu oyuncunun filmin lokomotifi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Diğer taraftan Mark Wahlberg'in de canlandırdığı Bob Lee Swagger karakterine yakıştığını ve kendisinin Michael Peña ile iyi bir ikili uyumu gösterdiğini de belirtmeliyim.
Sonuç olarak boş vakitte izlenebilir bir film olduğunu düşünüyorum. Aksiyon filmlerini özellikle keskin nişancı filmlerini seviyorsanız bu filmi de beğeneceğinizi düşünüyorum. İzleyin, pişman olmazsınız.
0 yorum :
Yorum Gönder