1987 yılında vizyona giren ve başrollerinde Arnold Schwarzenegger'in oynadığı ilk Predator filmi, türünün kült örneklerinden biridir dersem yanlış söylemiş olmam herhalde. İlk filmin bu kadar sevilmesinde pek çok etken bir araya gelmiş olsa da bu etkenlerden ilk sıraya belki de yaratılan Predator karakterini koymak gerekir düşüncesindeyim. Karizmatik maskesi, üstün savaş yetenekleri, teknolojik aletleri ve maskenin altında yatan uyku kaçıran suratı ile Predator, beyaz perdenin en unutulmaz karakterlerinden biridir. İşte bu efsanevi karakter ilk filmden bu yana geçen 31 yıl içerisinde (Alien vs Predator serisini de düşünürsek) pek çok kez sinemaya taşınmış durumda. 2018 yılında vizyona giren serinin dördüncü film ile Predator evreni genişleme devam ediyor.
Gelelim filmimizin konusuna. Keskin nişancı olan Quinn McKenna ( Boyd Holbrook ) Meksika'da gizli bir görevdeyken bir anda kendi hükumetinin hedefi haline gelir. Zira görev esnasında tüm ekibini kaybetmiş olan Quinn, bir uzay gemisinin düşüşünü görmüştür. Amerikan hükumeti tarafından yakalanmadan önce uzay gemisinden ele geçirdiği ekipmanları saklamayı başaran Quinn'in uzaylıların dünyaya ilk kez gelmediklerini anlaması uzun sürmeyecektir. Dahası Amerikan hükumeti de uzaylıların ilk gelişi olmadığının farkındadır ve uzun süredir uzaylı teknolojisi üzerinde çalışmaktadırlar. Diğer taraftan Predator ırkı da dünyaya düşen uzay gemisinin peşindedir. Artık avcılar avlanmak için değil başka amaçlar ile dünyaya gelmişlerdir.
Kült mertebesine ulaşmış bir filmin ardından çekilen tüm devam filmleri maalesef aynı kaderi paylaşıyor. Zira herkes devam filmlerini ilk film ile karşılaştırıyor. Aynı durum Predator serisi için de söz konusu. İlk filmin vizyon tarihinden bu yana 31 yıl geçmiş olsa da Predator denildiğinde hala herkesin aklına ilk film geliyor. Bu makus talihi değiştirmeye serinin dördüncü filminin de gücünün yetmediği çok açık. Her ne kadar sağlam bir oyuncu kadrosuna sahip olan film, hikaye anlatımını değiştirmeye çalışıp, olayı daha esprili bir şekilde anlatsa da bu yapı Predator serisinin genel ruh hali ile uyuşmamış durumda. Ancak önceki filmler ile kıyaslamazsanız bu durum hoşunuza bile gidebilir. Ayrıca filmin temposunun da iyi ayarlandığını, finale doğru sürekli yükselen temposu sayesinde filmin, izleyiciyi sıkmadan kendisini izlettirmeyi başardığını rahatlıkla söyleyebilirim. Diğer taraftan bu tarz filmlerde çok fazla mantık aramak mantıksız olsa da filmin finalinin mantık hataları ile dolu olduğunu ve final dövüşünün çok kötü kurgulandığını belirtmek isterim. Finale kadar idare eder bir film izliyor olsak da finalin filme çok puan kaybettirdiği ortadadır.
Sonuç olarak evde boş vakitte izlenebilir. Ancak serinin hayranları için bir hayal kırıklığı olduğunu da unutmamak gerekir. Tercih sizin.
Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
0 yorum :
Yorum Gönder