Stephen King'in otuz yılda yazdığı ve toplamda yedi kitaptan oluşan efsanevi roman serisi "The Dark Tower / Kara Kule" Nikolaj Arcel'in yönetmenliğini yaptığı film ile biz sinema severler ile buluştu. Ancak filmin gerek Stephen King hayranlarını gerekse de sinema severleri tatmin ettiğini söylemek biraz güç.
Gelelim filmin konusuna. Babasının ölümü ile birlikte kabuslar görmeye başlayan ve psikolojik sorunlar yaşayan Jake ( Tom Taylor ) kabuslarının aslında gerçek olduğunu öğrenmenin eşiğindedir. Siyah Giyen Adam nam-ı diğer Walter O'dim'in ( Matthew McConaughey ) tüm evreni karanlık güçlere karşı koruyan Kara Kule'yi yok etmesine az kalmıştır. Diğer taraftan amaçları Kara Kule'yi kötülüğe karşı korumak olan silahşörlerin sonuncusu Roland ( Idris Elba ) ise Walter O'dim'e olan nefreti yüzünden atalarının yolundan çıkmıştır. Bir şekilde Jake ve Roland'ın yolları kesişir. Artık Roland, Walter'a karşı olan savaşında, beklenmedik yardımcısı ile çok daha güçlüdür.
Otuz yıllık bir emeğin karşılığında yazılan toplam yedi kitaptan oluşan kült bir roman serisinin ilk sinema uyarlaması olan film, karakterleri bizleri tanıtmak yerine doğrudan aksiyona girmesi ile bence çok puan kaybetmektedir. Zira Stephen King'in Kara Kule serisi, yazarın diğer romanları ile bağlantıları olan çok farklı detaylara sahip bir seri. Bu sebeple Roland ve Walter arasındaki ezeli düşmanlık, karakterlerin geçmişi, Kızıl Kral'ın kim olduğu gibi hususlar üzerinde durulmadan hikayenin bu şekilde ilerlemesi maalesef çok yanlış bir tercih olmuştur düşüncesindeyim.
Idris Elba ve Matthew McConaughey gibi iki usta oyuncuya, sağlam aksiyon sahnelerine rağmen film sınıfı geçmeyi başaramıyor. 2017 yılının belki de en büyük hayal kırıklıklarından biri olan film gişede de istediği başarıyı elde edememiş gibi. Tercih sizin, izleyip izlememek size kalmış. Ancak roman serisini henüz okumamışsanız okumanızı tavsiye ederim.
0 yorum :
Yorum Gönder