The Good, The Bad and The Ugly - İyi, Kötü ve Çirkin [1966]


Western filmi denilince hemen hemen herkesin ilk aklına gelen film, başrollerinde Clint Eastwood, Lee Van Cleef ve Eli Wallach'ın yer aldığı ve Sergio Leone'nin yönetmenliğini yaptığı "The Good, The Bad and The Ugly - İyi, Kötü ve Çirkin" ( orijinal adı Il buono, il brutto, il cattivo ) filmidir. Pek çokları için gelmiş geçmiş en iyi western filmi olarak kabul edilen film, şu anda da IMDB Top 250 listesinde de 9.sırada yer almaktadır. 

Film, her ne kadar aralarında hikaye olarak bağlantı olmasa da 1964 yapımı "Bir Avuç Dolar" ( A Fistfull of Dollars ) ve 1965 yapımı "Birkaç Dolar İçin" ( For a Few Dollars More ) filmleriyle başlayan üçlemenin son filmidir.

Neyse lafı fazla uzatmadan gelelim filmin hikayesine. Birlikte çalışan bir haydut ( The Ugly/Çirkin - Eli Wallach ) ve bir ödül avcısı ( The Good/İyi - Clint Eastwood ). Para kazanmak için harika bir ikili. Ödül avcısı Sarışın ve haydut Tuco, kolay yoldan para kazanmanın yolunu bulmuşlardır. Sarışın, Tuco'yu adalete teslim ederek, ödül parasını almakta ve sonrasında Tuco idam edilecekken kendisini kurtarmaktadır. Bir kaç işten sonra Sarışın, Tuco ile yolları ayırmaya karar verir. Son yaptıkları işte tüm parayı alan Sarışın, Tuco'yu zor bir durumda bırakarak çeker gider. İntikam isteyen Tuco, Sarışın'ın peşine düşer. Uzun uğraşlar sonucunda Sarışın'ı yakalayan Tuco, Sarışın'ı çölde ölüme terk eder. Diğer taraftan Melek Göz lakaplı kiralık katil Sentenza ( The Bad/Kötü - Lee Van Cleef ) kuzey-güney savaşı sırasında kaybolmuş olan yüklü miktardaki altının izini sürmektedir. Sentenza, parayı saklamış olan Bill Carson isimli bir askeri aramaktadır. Ancak çölde Tuco ve Sarışın'ın yolu Bill Carson ile kesişmiştir. Ölmek üzere olan Bill Carson, altını sakladığı mezarlığın yerini Tuco'ya kazılması gereken mezarı ise Sarışın'a söylemiştir. Altını ele geçirmek için ikili yeniden iş birliği yapmak zorundadır. Araya türlü maceralar girse de altını arayan üç kişinin yolu sonunda mezarlıkta bir araya gelecektir. 

Aslına bakacak olursanız son derece basit bir hikaye üzerine inşa edilen filmi benzerlerinden bir kaç adım öne çıkaran, gelmiş geçmiş en iyi western filmi sayılmasına neden olan başlıca unsurlar Clint Eastwood, Lee Van Cleef ve Eli Wallach'ın oyunculukları ve Ennio Marcone imzalı muhteşem müzikleridir düşüncesindeyim. Diğer taraftan basit bir konunun bu kadar etkileyici bir şekilde işlenmesi de gerçekten şapka çıkarılacak bir ders olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada da yönetmen Sergio Leone sağlam bir iş çıkardığını belirtmek isterim. 

Gelelim filmin beğenmediğim noktalarına. Basit ancak etkileyici bir hikaye üzerine inşa edilmiş olan filmin, biraz tempo sıkıntısının olduğunu düşünüyorum. Zira üç saatlik bir seyir süresine sahip olan film, aksiyon sahnelerinin azlığı nedeniyle zaman zaman sıkıcı bir yapıya bürünmektedir. Yine hikaye için önem arz etmeyen bazı sahnelerin fazla uzun tutulmuş olması da filmin temposunun düşmesine sebep olmaktadır. 

Sonuç olarak mutlaka izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum. Aradan geçen elli yılda bu filmi izlemediyseniz ilk fırsatta izlemenizi tavsiye ederim. 

The Good, the Bad and the Ugly (1966) on IMDb

Google Plus'ta Paylaş

MazlumuGetirinBana

Bu site dizi ve filmlerle ilgili rehber olma amacıyla bir grup amatör tarafından güncellenmektedir.
    Blogger YORUMLARI
    Facebook YORUMLARI

0 yorum :

Yorum Gönder