Son yüzyıl içinde yaşanan salgın hastalıklar nedeniyle milyonlarca insan hayatını kaybetmiş durumda. 1918-1920 yılları arasında yaşanan ve dünya nüfusunun o anda yaşayan %5'ini öldüren İspanyol gribi, şu anda bile büyük bir tehdit olan kolera veya yakın zamanda yaşadığımız domuz gribi ve kuş gribi salgınları bu tür salgınların en önemlileri arasında.
İşte yönetmenliğini Steven Soderbergh'in yaptığı "Contagion - Salgın" filminde de dünya çapında yaşanan bir salgın gözler önüne serilmekte.
Gelelim filmin konusuna. Beth Emhoff ( Gwyneth Paltrow ) iş dolayısıyla Hong Kong'a gitmiş bir Amerikalı iş kadınıdır. Hong Kong dönüşü kısa sürede hastalanan Beth, daha da kısa süre içinde hayatını yitirir. Beth'in ölümünden bir iki saat sonrasında ise küçük oğlu da aynı sebeplerden hayata gözlerini yummuştur. Aynı anda dünyanın çeşitli noktalarında da benzer ölümler yaşanmaya başlar. Ölümlerin yaşanması ile birlikte Amerikan Hastalıkla Mücadele Merkezi ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlar bu hastalığın nedenini ve çaresini bulmanın derdine düşerler. Yapılan araştırmalar neticesinde hastalığın, domuz ve yarasa hücrelerinin özelliklerini taşıyan bir virüsten kaynaklandığı tespit edilir. Ancak virüsün kaynağı henüz bulanamamıştır ve de antikor üretebilmek için gerekli bilgiler bir türlü elde edilememiştir. Günler geçtikçe yaşanan ölümler giderek artmakta ve hastalık artık tüm dünya nüfusunu tehdit eder hale gelmektedir. Artık zamana karşı yarış başlamıştır.
Film, başlarda heyecanlı ve gerilimli yapısı ile izleyiciyi kendisine bağlamayı başarmaktadır. Hastalığın ilk olarak ortaya çıkışı, dünyaya yayılması ve sonrasında yaşanan kaos ortamı gayet başarılı bir şekilde gözler önüne serilmektedir. Bu açıdan filmin gerilimini beğendiğimi belirtmek isterim. Hastalığın başlangıcı ve gelişmesi iyi anlatılmış olsa da çarenin bulunması adeta oldu bittiye getirilmiştir düşüncesindeyim. Bu sebeple iyi başlayan film aynı başarı ile final yapamamıştır. Ayrıca ana hikayeyi oluşturan alt hikayelerin de tam olarak anlatılamaması da filmin çok puan kaybetmesine neden olmuştur.
Gwyneth Paltrow, Matt Damon, Laurence Fishburne, Jude Law, Marion Cotillard, Kate Winslet ve Bryan Cranston gibi isimlerden oluşan oyuncu kadrosu yukarıda bahsetmiş olduğum yanlış tercihlerle adeta heba edilmiştir diyebilirim. Zira bu kadrodan çok daha iyi bir film çıkabilirmiş düşüncesi bende ağır basmaktadır.
Sonuç olarak sıkmadan kendisini izlettiren bir film olduğunu düşünüyorum. İzlemediyseniz boş vaktinizi doldurmak için iyi bir tercih olacaktır. Ancak yine de oyuncu kadrosunu görüp beklentilerinizi çok da yükseltmeyin.
0 yorum :
Yorum Gönder