James Cameron'un yaratmış olduğu ve ilk kez 1984 yılında tanışmış olduğumuz Terminator serisi, bilim-kurgu sinemasında çığır açmış fenomen serilerden biridir. İlk filmden yedi yıl sonra vizyona giren Terminator 2: Judgment Day filmi ise benim izlediğim en iyi bir kaç filmden biridir. Daha sonrasında devam filmi olarak iki film daha vizyona girse de bu devam filmlerinin, serinin ilk iki filmi kadar etkili olamadığını söylersem yanlış söylemiş olmam herhalde. Tabi bunda James Cameron'ın seriyi ikinci film ile bırakmasının da büyük etkisi olduğunu söyleyebilirim.
İşte ilk filmin vizyona girmesinden tam 31 yıl sonra Terminator hikayesi, yönetmen Alan Taylor ile yeni bir yol çiziyor. Ancak Alan Taylor'a en büyük desteğin hikayenin yaratıcısı olan James Cameron'dan geldiğini de belirtmek isterim. Zira James Cameron, Terminator Genisys'e serinin üçüncü filmi demekten çekinmiyor. Fakat burada hatırlatmak isterim ki bu film, yeni bir Terminator serisinin ilk filmi ve pek çok açıdan farklı tatlar ihtiva ediyor.
Önceki Terminator filmlerini izlediyseniz, zaman yolculuğu olayının Terminator serisinde önemli bir yerinin olduğunu bilirsiniz. Aslında pek çok açıdan hikayenin temellerini oluşturmasına rağmen bu zamanda yolculuk olayına önceki filmlerde tam olarak önem verilmemişti. Sadece geçmişe yolculuk yapanların bir kürenin içinde çırıl çıplak bir şekilde geldiğini biliyoruz. Fakat konu ile ilgili başka bir bilgi yok. İşte Terminator Genisys filmi tamamen zaman yolculuğu olayı üzerine kurulan hikayesi ve bu olay ile ilgili verdiği bilgiler ile diğer Terminator filmlerinden ayrılıyor. Burada pek çok açıdan Back To The Future 2 / Geleceğe Dönüş 2 filmine benzer bir hikayeye sahip olan yeni bir Terminator filmi ile karşı karşıya olduğumuzu belirtmek isterim.
Neyse lafı fazla uzatmadan filmimizin konusundan bahsedelim. 2027 yılında Skynet ile insanoğlu arasında yaşanan savaşın sonuna gelinmiştir. İnsanlık, liderleri John Connor'ın bildikleri sayesinde Skynet'e üstün gelmek üzeredir. İnsanlık, son saldırıya hazırdır ve Skynet yok edilmek üzeredir. Savaşı kaybedeceğini öngören Skynet, olaya hile karıştırır ve 1984 yılına, John Connor'ın annesi Sarah Connor'ı öldürmek üzere bir Terminator gönderir. Savaşı insanoğlu kazanır ve zaman makinesi ele geçirilir. Bunun üzerine John Connor, annesini korumak üzere 1984 yılına sağ kolu olan Kyle Reese'i gönderir. John, annesi ile ilgili her türlü bilgiyi Kyle'ye vermiştir. Ancak 1984 yılına dönen Kyle, olayların hiç de söylendiği gibi olmadığını görecektir. Sürprizbozan ( spoiler ) vermemek için hikayeyi burada kesiyorum.
Öncelikle Terminator hikayesinin son derece doğru tercihlerle mükemmel bir şekilde yeniden kurgulandığını söyleyerek yazıma başlamak isterim. Genel olarak yaratılmış olan Terminator evrenine bağlı kalınarak yeni hikayenin oluşturulması fikri şapka çıkartılacak cinsten. Diğer taraftan bu yeni fikirleri barındıran hikaye içinde zaman zaman serinin ilk iki filmine göndermeler yapılması da adeta bir saygı duruşu niteliğinde karşımıza çıkmaktadır. Yeni ile nostaljinin harmanlanmış olması sizlere farklı duygular yaşatacaktır. Özellikle ilk filmdeki çöp kamyonu, Kyle Reese'nin alış-veriş merkezinde polislerden kaçması ve burada ayağına geçirdiği spor ayakkabı, Terminator'ün ilk filmde karşılaştığı ve kıyafetlerini istediği gençler, ikinci Terminator filminde ölen Miles Dyson'un oğlunun bu filmde görünmesi gibi pek çok nostaljik sahneye rastlamak sizleri etkileyecektir.
Hikayenin oluşturulmasında günümüzün gelişen teknolojisinin de büyük etkisinin olduğunu söylemeliyim. Zira gelişen ve yaygınlaşan internet kullanımı, akıllı telefonların ve tabletlerin hayatımıza girmesi, sosyal medyanın yaygınlaşması ve insan hayatındaki öneminin artması gibi gelişmelerin yaşanması filmin hikayesini önemli ölçüde etkilemiştir. Yaşanan gelişmeler Skynet'in de evrilmesi gerektiği sonucunu doğurmuştur. Kısacası Skynet, insanlığı yok etmek için çok daha farklı yollara başvurmak üzeredir. Böyle bir tercihin yapılması da günümüz koşullarına daha uygun bir senaryonun ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Terminator Genisys filmi ile izleyiciye pek çok açıdan daha fazla bilgi verilmesi de filmi diğer Terminator filmlerinden ayıran önemli noktalardan biridir. Zira diğer Terminator filmlerini düşündüğümüzde bu filmlerin daha yaşanan zaman yolculuğu sonrasında hayatta kalmaya dayalı hikayeler üzerine inşa edildiğini ancak Terminator evreni ile ilgili detaylı bilgiler vermekten kaçındığını göreceksinizdir. İşte bu alışkanlık Terminator Genisys filmi ile ortadan kalkmaktadır. Ancak burada da Terminator Genisys'in seyirciyi pek çok açıdan ters köşe yapmayı başardığını ve Skynet'in nihai planını bizlerle paylaşmadığını da belirtmek isterim. Özellikle John Connon ile ilgili öyle bir ters köşe var ki yenilir yutulur cinsten değil. Neyse daha fazla bahsetmeyeceğim bu konudan.
Oyunculuk olarak Arnold Schwarzenegger'in filmi sırtlayıp götürdüğünü rahatlıkla söyleyebilirim. Sonuçta ne olursa olsun serinin olmazsa olmazı Arnold Schwarzenegger olduğuna anlayan yönetmen Alan Taylor, bu hususta da doğru tercihlerle hikayeyi Arnold Schwarzenegger'in omuzlarına bırakmıştır. Arnold Schwarzenegger'in de sağlam performansı ile rolünün hakkını verdiğini belirtmek isterim. Sarah Connor'u canlandıran Emilia Clarke'a alışmanın zaman aldığını ancak film ilerledikçe filme yakıştığını belirtmek isterim. Ancak yine de gözlerin Linda Hamilton'ı aradığını da söylemeden geçemeyeceğim. Diğer taraftan Kyle Reese'nin bu film ile rolünün ve öneminin arttığını, Jai Courtney'in idare eder performans sergilemesine rağmen filme çok bir şey katamadığını da belirtmek isterim. John Connor rolündeki Jason Clarke'in rolüne yakıştığı düşüncesindeyim. Çok kısa da görünse Byung-hun Lee'nin T-1000 rolüne çok yakıştığını, J.K.Simmons'a daha fazla yer verilmesi gerektiğini söylemek isterim.
Sonuç olarak mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biridir. Bu zamana kadar hala izlemediyseniz, bir sinemasever olarak çok şey kaçırmışsınızdır demektir. Vakit bulduğunuz ilk anda mutlaka izleyin.
Not: Henüz filmi izlemediyseniz fragmanı kesinlikle izlemeyin. Bu sebeple yazını altına fragman koymuyor. Ancak yine de fragman izlemek istiyorsanız burayı tıklayınız...
0 yorum :
Yorum Gönder